Kınık kazasına 17 köyü vardır.
Bunlar; Tepesidelik, Leçeli, Çayır, Sergerdan, Hasan Hacı, Çomakkenti, Yassıdeyr, Akköprü, Meşhedlihöyük (Kınık'a tabi), Bozukenti, Tisu, Kızılcaviran, Delikenti, Viranşehir, Kesik, Balıklağı ve İnap Köyleri idi.
Kınık Şehri'nin 52 mezrası vardır.
Bunlar: Ark, Karacaviran (Karatuzcu), Meşhetlihöyük (Merre yakınında), Bentbaşı, Keçebey, Baymak, Çanakçı, Bayraksekisi, Sucuk, Görenkep, Çomakkenti, Karacaviran(Yarımca yakınında), Eşnek, Yarımca, Telhamdun Kalesi, Lala, Kamışlı, Apulı, Sarıkarı, Alıncak, Karakilise, Keklikviranı, Katranlı, Alakilise, Bükencik, Telkaya, Meyadin, Mahyedeyri, Kubbelice, Ağcatoros, Karacaviran (Mercin yakınında), Çatal, Karacaviran (Ağcakilise yakınında), Ayakilise, Merre, İnönü, Güzelcekuyu, Kurtdeyri, Türkî, Eğikhacı, Tilek, Değek, Sanavber, Karamanlı Yakası, Ziyal, Mağralı, Kızılviran, Kene Güneş, Ağcakilise, Karacaviran (Ceyhan Nehri yakınında), Küçükviran, Mercin, Şark Mezraları idi.
Kınık cemaatleri şunlardır; Perakende, Karahamzalı, Uçbeyli, Tazılı, Kocacıklı, Kalkanlı, Köseli, Koyuncu, Âşıklı, Tatar Musalı, Fakihceli, Bağdatlı, İlyaslı, Köker Sülek, Sarılar, Neccaran, Mehmedoğlu, Nurettin Halife, Sevinç Hacıoğlu, Peçenek, Şahmelikli, Beşir Hacılı, Edekli, Yaycılı, Balıklıoğlu, İmirzaoğlu, Hanbeyoğlu, Avcı, Sarı, Tazılı Yargan, Köseli, Kamerli, Azaboğlu, Soğankesenli, Oralar, Kocacıklı, Karagözlü, Beylik Beyli, Gevhersilk.
15 Ocak 1375'te 15.000 kişilik ordusu ile Kozan Kalesi'nin fethine katılan Kınık Türkmen Beyi Ebu Bekir'in Çukurova'da bir şehir kurması, bu şehrin de 1352'de kurulan Ramazanoğlu Sancağına dâhil olması tabii bir neticedir.
“Kınık kasabası 1636 yılından önceki bir tarihte harap bir hal alarak tamamen terk edildi” denilerek Kınık şehrinin 1521'de başlatıp 1638'de bir asırlık dönemde bitirmek doğru değildir.
İsneyn Pazarı, Kınık kazasına aittir. İsneyn Pazarı, Kınık kazasından ayrı bir idari birim değildir.
Evliya Çelebi 1671 yılında Kınık kazasından geçerken İsneyn Pazarının Kınık Kazasına ait olduğunu belirtmiştir.
1691 tarihli Kınık sınır namesinde de Kınık Kazasının varlığı kabul edilmiş, “Kınık Kazası yanında olan İsneyn Pazarı” denilmiştir.
Kınık adı ve resmi kayıtlarda 19.yy ortasına kadar devam etmiştir.
Prof. Dr. Faruk Sümer diyor ki; “1280 (186364) yılı Devlet Salnamesinde Üzeyr Sancağı kazaları sayılırken Üzeyr ma'a Kınık kazasının adı da zikredilmektedir.”(Prof. Dr.Faruk Sümer, agm, sh. 172).
Kınık Şehri'nin Köy ve Mezralarından birçoğunun adı hala bilinmektedir. Osmaniye/Merkez Dumlupınar Mahallesi, Boza mevkiinde Bozakenti, Toprakkale yakınında Leçeli, Burhanlı Köyü yakınında Keçebey, Toprakkale'de Telhamdun Kalesi, Lalegölü Köyü'nde Lala, Çardak Kalesi yakınında Çanakçı, Yassıca Köyü'nde Yassıdeyr, Kesikkeli Köyü yakınında Kesik, Cebel Yaylası'nda Türki, Toprakkale mühimmat Deposu civarındaki Hanneplibeli'nde İnap, Mercin Köyü'nde Mercin, Telliuşağı Köyünde Sergerdan, Örenşar'da Viranşehir, Yarpuz Köyünde Eşnek, Akyar'da Apılı, Toprakkale'de Karakilise, Tüysüz'de Ziyal bulunmaktadır.
Adana Vilayeti Salnamelerinde 10 yerde Osmaniye ulularından bahsedilmektedir. (1284/1867, 1285/1868, 1286/1869, 1287/1870, 1289/1872, 1290/1873, 1293/1876, 1294/1877, 1296/1879, 1297/1880) “Ve kaza-i mezbûrede eizze-i kiramdan Hasan Dede ve Süleyman Dede ve Yağmur Dede ve Pirili Sofu kuddise sirruhum hazeratının merkad-i mübarekeleri vardır” denilmektedir.
Salnamelerde onlar “eizze-i kiramdan” mezarları da “merkad-i mübareke” ve “makamat-ı aliye” diye ifade edilmektedir.
Hasan Dede, Yağmur, Dede, Pirsofu, Süleyman Dede gibi ulular Kınık hatıralarıdır.
Yapılıpınar ve Böğleğen pınarları Kınık şehri hatıralarıdır. Yapılıpınar'ın bulunduğu mevki Kınık şehrinin bir köyü olan “Boza” adıyla tanımıştır.
Hatta Seyhun, Ceyhun adı Oğuz kültüründen kalmıştır.
Kınık halkından kimse kalmamıştır. Kimi aileler asıllarının Kınık Türkmenlerinden olduğunu savunsalar da bunu destekleyecek bir belge ortaya koyamamışlardır. Ali Rıza Yalkın'ın “Tecirli oymağının Kınık boyu ile olan bağlılığını” ortaya koyduğunu söylediği türkü şöyledir:
“Haramiden kalkınca Haruniyenin düzü Üç boy beyi oturmuş ediyor sözü.
Eski Kınıklıyam kime edem nazı Oradan da kırılmış belimiz bizim.”(A. Rıza Yalman (Yalkın), Haz. Sebahat Emir, Cenupta Türkmen Oymakları 11, Kültür Bak. Yy. Ank.1977)
Kınık şehri Ceyhan havzasında bir kültür merkezi meydana getirmiştir. Bu Oğuz kültürüdür.
Kömbe, Dede Korkut hikâyelerindeki kömeç, Toyga Türk kültüründeki toy çorbası adıdır.
Çocuk oyunlarında “Ya bundadır ya şunda, keçe külah başında” tekerlemesi Oğuzlardan kalmıştır. Kız evine verilen paraya Kalın, başa işlenen börk, yılkı atları için söylenen Yunt, boy adı Bayındır, Bey adı İmran Dede Korkut hikâyelerinde de vardır.
Üniversitemizin adı da Korkut Ata'dır.
Adana'da Yüreğir adı bir ilçeye verilerek yaşatıldığı gibi Osmaniye'de de Kınık adının yaşatılması gerekir.
Kurduğumuz şirkete, açtığımız dükkâna ve çıkardığımız gazeteye Kınık adı vererek hassasiyetimizi göstermişizdir.
Osmaniye büyük şehir olduğu zaman merkez kazalardan birine mutlaka Kınık adı diğerine de Cebelibereket adı verilmelidir.