Bu yörenin sıcak ve samimi mutfaklarında, olgun eriklerin şeker ve limon suyuyla buluşması, adeta bir lezzet şölenine dönüşüyor. Her ne kadar şehirde yaşayanların damak tadına hitap eden çeşitli lezzetler olsa da, erik reçelinin yeri bir başka.
Püf Noktalarıyla Erik Reçeli
Osmaniyeli ev hanımlarının reçel yapımındaki sırrı, doğru malzeme seçiminde saklı. Onlar için reçelin ana malzemesi olan eriklerin, ne çok yumuşak ne de çok sert, tam kıvamında olması gerekiyor. Kırmızı, mürdüm ya da yeşil erik... Türü ne olursa olsun, tadına bakılarak şeker oranı belirleniyor ve genellikle 1 kg erik için 1 kg şeker ölçüsü tercih ediliyor. Bu yörenin insanları, reçelin rengini koruması ve kristalleşmemesi için kaynama esnasında birkaç damla limon suyu eklemeyi ihmal etmiyor.
Pişirme ve Kıvam Kontrolü
Reçel yapımının en önemli aşamalarından biri olan pişirme süreci, Osmniyeli ev hanımlarının titizliğiyle yürütülüyor. Reçel, asla yüksek ateşte hızlıca pişirilmiyor. Bunun yerine kısık ateşte sabırla, yavaş yavaş kaynatılıyor. Bu sayede meyveler dağılmıyor ve reçel istenilen kıvama ulaşıyor.
Saklama
Pişen reçel, sıcakken kavanozlara doldurulup kapakları sıkıca kapatıldıktan sonra ters çevrilerek vakumlanıyor. Bu sayede reçel, Osmaniye'nin yaz sıcağına rağmen bozulmadan, serin ve karanlık dolaplarda uzun süre saklanabiliyor. İhtiyaç duyulduğunda kavanozdan çıkarılan reçel, sadece kahvaltılarda değil, aynı zamanda yöresel tatlı tariflerinde de kullanılarak lezzetini her yere taşıyor.
Osmaniye'nin mutfak kültüründe önemli bir yere sahip olan erik reçeli, bu basit ama etkili püf noktaları sayesinde hem lezzetli hem de uzun ömürlü bir tatlı olarak sofralardaki yerini gururla koruyor.






