Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki deprem, İstanbul ve çevre illerde şiddetli şekilde hissedildi. Jeoloji uzmanları, Kuzey Anadolu Fay Zonu üzerindeki riskin devam ettiğini vurguladı.
Bugün saat 11:24 sularında Marmara Denizi’nde, İstanbul Silivri’nin yaklaşık 23.5 kilometre açığında meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki deprem, başta İstanbul olmak üzere Tekirdağ, Kocaeli, Yalova ve Bursa’da da hissedildi. Kandilli Rasathanesi ve AFAD, depremin yerin yaklaşık 10 kilometre derinliğinde gerçekleştiğini duyurdu. Sarsıntı sonrası herhangi bir can veya mal kaybı bildirilmezken, vatandaşlar kısa süreli panik yaşadı.
"BÖLGE, SİSMİK BOŞLUK NİTELİĞİNDE"
Çukurova Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Nusret Nurlu, depremin ardından yaptığı açıklamada, Marmara Bölgesi'nin özellikle Kuzey Anadolu Fay Zonu üzerindeki riskine dikkat çekti. Nurlu, depremin 1999 Gölcük depreminin ardından henüz kırılmamış olan ve bilimsel çevrelerce “sismik boşluk” olarak tanımlanan bir alanda meydana geldiğini belirtti.
“Depremin büyüklüğü orta düzeyde olsa da konumu itibarıyla yerleşim merkezlerinde ciddi biçimde hissedilmesi, bu bölgedeki gerilimin birikmeye devam ettiğini gösteriyor. Bu hareketlilik, Kuzey Anadolu Fayı’nın Marmara Denizi içindeki segmentlerinde süregelen bir tehlikeyi gözler önüne seriyor.”
“BÜYÜK DEPREM RİSKİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİ”
Nurlu, son beş yılda Marmara Denizi çevresinde meydana gelen art arda küçük ve orta ölçekli depremlerin, bölgede büyük bir depremin potansiyel olarak yaklaştığını gösterebileceğini söyledi. Ancak bunun doğrudan bir öncü işaret olarak değerlendirilmemesi gerektiğini de belirtti.
“Bu tür depremler, Marmara Denizi içerisindeki ikincil faylar veya küçük fay parçalarının hareketlerinden kaynaklanıyor olabilir. Yine de büyük İstanbul depreminin kaçınılmaz olduğu gerçeği değişmiyor.”
UZMANLARDAN ÇAĞRI: "HAZIRLIKLI OLUN"
Uzmanlar, İstanbul gibi aktif fay hattına yakın bir mega kentte depremin her zaman bir tehdit olduğunu hatırlatarak, yapı stoklarının denetlenmesi, afet farkındalığının artırılması ve kurumsal hazırlıkların hızlandırılması gerektiğini vurguluyor.
“Toplumun doğru bilgiyle hareket etmesi, spekülasyonlardan uzak durması ve bilimin yol göstericiliğinde ilerlemesi şart,” diyen Doç. Dr. Nurlu, afet yönetimi konusunda tüm kurumların eşgüdüm içinde hareket etmesinin hayati olduğunu belirtti.
NE YAPILMALI?
Binaların depreme dayanıklılığı denetlenmeli
Bireysel ve kurumsal deprem hazırlıkları gözden geçirilmeli
Toplum genelinde afet farkındalığı ve eğitimi artırılmalı
Deprem tatbikatları düzenli hale getirilmeli