Türk edebiyatının unutulmaz isimlerinden biri olan Cahit Sıtkı Tarancı, 1910 yılında Diyarbakır’da dünyaya gelmiştir.
Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin en önemli temsilcilerinden biri olan Tarancı, “Otuz Beş Yaş” şiiriyle hafızalara kazınmış,
özellikle bireyin iç dünyasına yönelen eserleriyle büyük bir etki bırakmıştır.
Çocukluk yıllarını Diyarbakır’da geçiren şair, Galatasaray Lisesi’nde öğrenim gördükten sonra Mülkiye Mektebi’ne girmiş,
ancak edebiyat sevgisi ağır basınca bu alanda ilerlemeyi tercih etmiştir. Paris’te Siyasal Bilgiler öğrenimi görmek üzere bulunmuş,
ancak II. Dünya Savaşı nedeniyle yurda dönmek zorunda kalmıştır. Bu süreçteki gözlemleri ve yalnızlık duygusu şiirlerine derin bir hüzün katmıştır.
Cahit Sıtkı’nın sanatında en dikkat çekici unsur, ölüm ve yaşam karşısındaki tutumudur. Ona göre hayat kısa, ölüm ise kaçınılmaz bir sondur.
Bu nedenle, şiirlerinde sık sık ömrün kısalığı, zamanın hızlı akışı ve yaşamın değerini bilme düşünceleri ön plana çıkar.
“Otuz Beş Yaş” şiirinde insan ömrünü bir tablo gibi değerlendirir ve bireyin hayat yolculuğunu evrelere ayırır.
Şairin edebiyat anlayışında “Sanat için sanat” görüşü hakimdir. Şiirlerinde bireysel duygulara, insanın iç dünyasına ve varoluş sancılarına eğilmiş;
sosyal konulara fazla yer vermemiştir. Bu yönüyle “Saf (Öz) Şiir” anlayışı içinde değerlendirilir. Tarancı’nın şiirlerinde bireyin yalnızlığı,
aşk, çocukluk özlemi ve zaman karşısında duyulan çaresizlik güçlü imgelerle işlenir.
Cahit Sıtkı Tarancı’nın en bilinen eserleri arasında “Otuz Beş Yaş”, “Düşten Güzel”, “Desem ki”, “Memleket İsterim” gibi şiirleri vardır.
Şiirlerini topladığı kitapları ise “Ömrümde Sükût” (1933), “Otuz Beş Yaş” (1946), “Düşten Güzel” (1952) ve ölümünden sonra yayımlanan “Sonrası” (1957) olmuştur.
1956 yılında henüz 46 yaşındayken hayata veda eden Cahit Sıtkı, kısa ömrüne rağmen Türk şiirinde silinmez bir iz bırakmıştır.
Onun dizelerinde hayatın geçiciliğini, ölümün kaçınılmazlığını ve yaşama sevincini aynı anda görmek mümkündür.
Bu nedenle o, edebiyatımızda “Ömrün şairi” olarak anılmaya devam etmektedir.