6 Mayıs 1972 sabahı, Ankara Ulucanlar Cezaevi’nde darağacına götürülen bu üç isim, yalnızca bir dönemin değil, bağımsızlık fikrinin sembolü haline geldi.
Onların “Tam Bağımsız Türkiye” şiarıyla yürüttükleri mücadele, yıllar geçmesine rağmen etkisini kaybetmedi. Türkiye’nin dört bir yanında bugün hâlâ gençlerin, emekçilerin, aydınların dillerinde onların sloganları yankılanıyor.
"Onlar Sadece Üç Genç Değildi"
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu ve Eğitim-İş Osmaniye İl Başkanı Adem Yücel, 6 Mayıs anması kapsamında yaptığı açıklamada, Denizlerin mücadelesinin yaşadığını vurguladı:
“Bu topraklarda eşitliği ve adaleti savunan üç genç; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilmesinin üzerinden tam 53 yıl geçti. Onlar sadece darağacına yürüyen üç genç değil; bizlere Tam Bağımsız Türkiye mücadelesini miras bırakan üç neferdi.”
Yücel, Türkiye'nin siyasi tarihinde yüzlerce gencin karanlık odaklar tarafından hedef alındığını hatırlattı. Ancak bu karanlık güçlerin hiçbir zaman halkın özgürlük ve bağımsızlık taleplerini bastıramadığını ifade etti.
“Ne Zindanlar Ne İdam Sehpası Yeter”
Açıklamada, Türkiye'nin devrimci mirasının bastırılamayacağına dikkat çekildi:
“Ne zindanlar ne de idam sehpaları bu ülkenin özgürlük ve bağımsızlık hedefini yok edemedi. Bugün o gençlerin sesleri, bu toprakların her karışında yankılanıyor.”
Yücel, 6. Filo'ya karşı kıyılarda direnen, emperyalizme karşı dimdik duran bir geleneğin takipçisi olduklarını da belirtti. 1970’lerin başında başlayan emperyalizm karşıtı hareketin, bugün hâlâ aynı kararlılıkla sürdürüldüğünü söyledi.
Direniş Geleneği: 6. Filo'dan Bugüne
Dönemin iktidarına karşı başkaldıran gençlerin en belirgin eylemlerinden biri, Amerikan 6. Filosu’na karşı yapılan protestolardı. O dönemde bir yanda işgalci güçlere direnenler, diğer yanda onlara boyun eğenler vardı. Yücel, bu tarihsel ayrımın bugün de geçerliliğini koruduğunu ifade etti:
“Bir yanda bağımsızlık diyenler, diğer yanda 6. Filo’nun önünde secdeye varanlar… Bu karşıtlık dün olduğu gibi bugün de sürüyor. Biz, her zaman bağımsızlık ve özgürlüğün tarafında olduk.”
“Tam Bağımsız Türkiye İçin Omuz Omuza”
Yücel’in çağrısı, sadece geçmişe dönük bir anma değil; aynı zamanda güncel bir direniş çağrısıydı. Bugün meydanlarda toplanan yurttaşların hedefi, o büyük ideali yeniden canlandırmak:
“Bugün alanlarda, meydanlarda yalnızca bir anma için değil; aynı zamanda Tam Bağımsız Türkiye mücadelesinin hâlâ capcanlı, hâlâ mümkün olduğunu haykırmak için buradayız.”
“Denizler Ölmedi, Mücadeleleri Yaşıyor”
Konuşmasının sonunda Yücel, mücadelenin sürdürülebilirliğine ve halkın bu konuda taşıdığı sorumluluğa dikkat çekti:
“Onlar boyun eğmedi. Biz de eğmeyeceğiz. Denizler, Yusuflar, Hüseyinler ölmedi, mücadeleleri yaşıyor!”
Mirası Gelecek Kuşaklara Taşımak
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idealleri, sadece anma törenlerinde değil; eğitimde, sendikal mücadelede, sokakta ve halkın her türlü hak arama zemini içinde yaşamaya devam ediyor. Yücel ve temsil ettiği sendikal hareket, bu mirası gelecek kuşaklara aktarmakta kararlı olduklarını bir kez daha ortaya koydu.