Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Ömer Bozduman'ın vurguladığı gibi, ailelerin bu konuda büyük bir sorumluluğu bulunmaktadır. Ergenlik döneminde çocukların omuz ve kalça dengeleri, belleri ile kolları arasındaki mesafenin simetrisine dikkat etmeleri gerekmektedir. Bu sayede, ileride cerrahi bir müdahaleye gerek kalmadan, çocuklar tedavi edilebilir ve takip altına alınabilirler.

Skolyozun Tanımı ve Sıklığı

Skolyoz, omurganın yanlara doğru eğilmesiyle karakterize bir durumdur ve genellikle 10 derece ve üzerindeki eğrilikler skolyoz olarak tanımlanır. Hastalık, kız çocuklarında daha yaygın görülmekle birlikte, doğumsal faktörler, yaşla ilgili kırıklar, enfeksiyonlar, tümörler veya kireçlenme gibi çeşitli nedenlerle de ortaya çıkabilir. Toplumda yaklaşık olarak binde 3 ile 7 arasında bir prevalansa sahiptir ve genellikle 10 hastanın birinde cerrahi müdahale gerektirir.

Erken Tanı ve Müdahalenin Önemi

Adolesan idiyopatik skolyoz, en yaygın görülen skolyoz türüdür ve genellikle ergenlik döneminde, özellikle kız çocuklarında sıkça rastlanır. Erken tanı konulması, bu durumun tedavisinde kritik bir öneme sahiptir. Erken evrede tespit edilen vakalar, çoğunlukla ameliyatsız yöntemlerle, örneğin fizik tedavi, korse kullanımı veya özel egzersizlerle tedavi edilebilir. Bu yaklaşım, çocukların hem fiziksel hem de psikolojik olarak sağlıklı bir şekilde büyümelerini sağlar.

Ailelere Yönelik Öneriler

Doç. Dr. Bozduman, ailelere çocuklarını banyo ya da denize girerken dikkatli bir şekilde gözlemlemeleri tavsiyesinde bulunur. Çocukların omuz dengeleri, göğüs hizaları, bel kıvrımları ve kolları ile bel kıvrımları arasındaki mesafe gibi faktörlerin simetrisine dikkat etmek önemlidir. Herhangi bir asimetri durumunda, ailelerin bir ortopedi ve travmatoloji doktoruna başvurması gerekmektedir.

Koruyucu Cerrahi ve Tedavi Yöntemleri

Skolyozun derecesi ileri seviyede olan ve özellikle 8 yaşında gibi erken bir yaşta tespit edilen çocuklarda, büyümeyi koruyucu cerrahi işlemler uygulanabilir. Bu işlemler, çocuğun akciğer kapasitesini koruyarak, omurganın büyümesini düzenli aralıklarla desteklemeyi amaçlar. Cerrahi müdahale gerektiren durumlarda ise, hastaların genel sağlık durumları dikkatle değerlendirilir ve uygun görülen vakalarda açık cerrahi yöntemleri uygulanır.

Skolyoz, hem bireysel hem de toplumsal bir sağlık sorunu olarak önem taşımaktadır. Ailelerin bu konudaki farkındalıkları ve erken müdahaleleri, çocukların sağlıklı bir geleceğe sahip olmalarında büyük bir rol oynar. Bu nedenle, ailelerin çocuklarının fiziksel gelişimlerini yakından takip etmeleri ve herhangi bir şüpheli durumda hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmaları büyük önem arz etmektedir. Görüntü: İHA