Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde yer alan Ala Cami, sadece bir ibadethane değil; yüzyılların taşıdığı tarihî, kültürel ve mimari mirasın yaşayan tanığıdır. İlk kez 1905 yılında ünlü İngiliz seyyah, arkeolog ve fotoğrafçı Gertrude Bell tarafından fotoğraflanan cami, 120 yıl sonra bu kez Mehmet Nuri Kekillioğlu’nun objektifine yansıdı.
Gertrude Bell’in siyah beyaz karelerinde ihtişamını sessizce koruyan Ala Cami, 2025 yılında da aynı görkemiyle, ancak zamanın izleriyle daha da anlam kazanmış bir şekilde karşımızda duruyor. Yıkılmamış, yılmamış, bir medeniyetin özeti gibi dimdik ayakta...
“Ala Cami’nin taşlarında sadece mimari değil, binlerce insanın duası, tarihi ve umudu var,”
diyor Mehmet Nuri Kekillioğlu, 2025’te çektiği karelere bakarken.
GERTRUDE BELL VE ALA CAMİ: TARİHE AÇILAN PENCERE
1905 tarihli ilk fotoğraf, Osmanlı'nın son döneminde Anadolu'nun nadide eserlerinden biri olan Ala Cami’yi Avrupa'ya tanıtan karelerden biri oldu. Bell’in kadrajı, mimarinin detaylarını ve çevreyle olan bütünlüğünü öne çıkaran, döneminin belgesel değeri taşıyan nadir bir arşivdir.
2025’İN GÖZÜNDEN AYNI CAMİ
Bugün Mehmet Nuri Kekillioğlu’nun çektiği fotoğraflar ise caminin 21. yüzyıldaki sessiz ihtişamını yansıtıyor. Restorasyonlarla yenilenmiş ama ruhu korunmuş bir eser olarak, geçmişle gelecek arasında adeta taş bir köprü…
Bu Bir İlandır