Osmaniyeli Emekli Vali Yardımcısı İsmail Kara, kaleme aldığı değerlendirme yazısında Türkiye ekonomisinin gidişatına ilişkin dikkat çekici uyarılarda bulundu. Kara, Türk tarihindeki moratoryum örneklerini hatırlatarak mevcut ekonomik tabloyu “borcun faizini dahi ödeyemeyecek duruma” benzetti ve “Üçüncü moratoryum bağıra bağıra geliyor” ifadesini kullandı.
1875 Moratoryumu ve Osmanlı’nın Çöküş Süreci
Kara, Osmanlı Devleti’nin ilk moratoryumu olan 1875 Abdülaziz dönemi borç ertelemesini hatırlatarak o dönem yaşanan ekonomik çöküşü anlattı.
1856 Kırım Savaşı ile başlayan dış borçlanmanın kontrolsüz bir şekilde sürdüğünü belirten Kara, üretimsiz ekonomi ve gelir yetersizliği nedeniyle “borcu borçla kapatma” anlayışının imparatorluğu iflasa sürüklediğini aktardı.
Duyun-u Umumiye: “Devlet İçinde Devlet”
1881’de alacaklı devletlerle yapılan anlaşma sonucunda kurulan Duyun-u Umumiye İdaresi, Kara’nın anlatımına göre Osmanlı’nın ekonomik egemenliğini büyük ölçüde kaybetmesine yol açtı.
Kara, teşkilatın 8000 personelle çalıştığını, buna karşılık Maliye Bakanlığı personel sayısının yalnızca 5500 civarında olduğunu vurgulayarak:
“İpi yabancıların elinde, devlet içinde devlet oluşturulmuş.”
ifadelerine yer verdi.
“Gereksiz Harcamalar ve Yolsuzluklar Ekonomiyi Bitirdi”
Kara, Osmanlı’nın çöküşünü hızlandıran temel nedenler arasında israf, gereksiz saray ve yapı harcamaları, yolsuzluklar ve devlet yönetimindeki bozulmayı gösteriyor. Bu dönemle bugünün bazı ekonomik uygulamaları arasında benzerlik kurarak:
“Bu durum size bir şey hatırlatıyor mu?”
sözleriyle okura dikkat çeken bir çağrıda bulunuyor.
Bir Sonraki Yazıda “İkinci Moratoryum” ve Günümüz Analizi
Kara, yazısını Türkiye’nin ikinci moratoryumu ve günümüzdeki ekonomik görünümle ilgili değerlendirmelerini bir sonraki yazısında ele alacağını belirterek sonlandırıyor.




