Söz Antep Karası'ndan açıldı. Antep Karası bir üzüm cinsiymiş. Anteplilere "Osmaniye Karası daha karadır" dedim. "Niye ki?" dediler. "Şöyle ki" dedim, "Osmaniye'de sade üzümler değil, her şey karadır. Her şeyin kara olduğu yerde üzüm de daha karadır. Nelerimiz kara bir sayayım da bakın”. Dikkat kesildi dinleyenler, elime geçen fırsatı iyi değerlendirdim ben de.

Başladım Osmaniye'nin karalarını sarmaya. Tepenin karası bizdedir: Karatepe! Dünyanın en ünlü kilimleri burada dokunur. Doğal yöntemlerle elde edilen ipler, doğal kök boyalarıyla boyanır. Karatepe'nin kiliminin yanında ‘Karatepe Fıkraları’ da meşhurdur. En güzellerinden biri "Kuş Yemi" fıkrası bence. Hani şu fıkra: "Karatepeli gümrükten kaçak mal getiriyormuş. Memur sormuş: 'Ne var elindeki torbada?' diye. Karatepeli: 'Kuş yemi' demiş. Memur torbaya boşaltmış ki içinde yok yok. Cep telefonu, harici disk, kulaklık... Memur kızmış: 'Bu mu kuş yemi?' diye. Karatepeli demiş: 'Aga ben bunları götürüp kuşların önüne dökerim. Yer yemez, ona ben karışmam'."

Çayın karası bizdedir: Karaçay. Osmaniye ovaya doğru büyümesini, gelişmesini, şehirleşmesini bu çaya borçludur. Yazın sıcağını Karaçay'la savar, portakal bahçelerini Karaçay'la sular, hafta sonu kenarında yer bulursa mangalını yakar ve bu çayın sesiyle afiyetine bakar. Karaçay, Osmaniye’nin kara kirini yur, kara bulutlarını sağar, kara topraklarını sular. Çay çoktur fakat Karaçay gibisi yoktur.

Şelalenin karası bizdedir: Karasu Şelalesi. Düziçi İlçesinde, Düldül Dağı eteğinde, Sabun Çayı üzerindeki şelale Osmaniye'nin en gözde yerlerinden biri. Osmaniye’nin değil sadece, Türkiye’nin yedi harikasından biridir. Daniel Craig başrolünü üstlendiği James Bond serisinin "Skyfall" filminin bazı sahnelerinin çekimi bu şelalede çekilmiştir. Karasu, insanın kara kasavetini alır, kara gönlünü şenlendirir, kara bakışlarını ağartır.

Camiinin karası bizdedir: Kara Camii. Gerçek adı Güvenç Camii'dir fakat kimse bu adı bilmez de kullanmaz da. Cuma ve bayram namazlarında iğne atsan yere düşmezdi. Depremde minaresi yıkıldı. Eskisi gibi olmasa da beş vakit gürül gürül dua çevirir.

Kurdun karası bizdedir: Karakurtlar… Yiğidin karası bizdedir: Karayiğit, Karayiğitli… Daha bir sürü kara:Karalar, Karademirler, Karadut, Karacan, Karapınar, Karakuzu, Karafenk, Karadere, Karagedik, Karaguz, Karakütük, Karabacak, Karabaş, Karataş, Karacalar, Karakayalar, Karaevren, Karaçarlı, Karacaören, Karaboyunlu, Kara Höyük… Daha bir nice karalı soyadları, karalı yer adları var.

Kara havuçla yapılan kara şalgamın hası Osmaniye’dedir. Turpun merkezi Kadirli’de karaturp üretimi artıyor. Karalahana, kara pancar, karabiber, kara zeytin, kara buğday, kara nohut, kara fasulye gibi karayla akla gelen yiyeceklerin merkezi Osmaniye’ye taşınmalıdır. Osmaniye Yağlı Tohumlar Araştırma Enstitüsü bir an önce kara fıstığı bulmalı, üretimini başlatmalıdır. “Osmaniye karası” marka olmalı, Antep Karası’nın önüne geçmelidir.

Dede Korkut’ta hanlar hanı Bayındır Han, yılda bir kere toy verip Oğuz beylerini konuk ederdi. Yine toy verir, Oğuz beylerini çağırır. Bir yere ak otağ, bir yere kızıl otağ, bir yere kara otağ kurdurur. Der kioğlu olanı ak otağa, kızı olanı kızıl otağa oturtun. Kimin oğlu kızı yoksa kara otağa oturtun, altına kara keçe döşeyin, kara koyun yahnisinden önüne getirin. “Yerse yesin yemezse kalksın gitsin” der. Çünkü oğlu kızı olmayanı Tanrı lanetlemiştir; biz de hoş görmeyiz, belli bilsin der. Kara yerine göre “gözü kara”da olduğu gibi güç; yerine göre, Dede Korkut’ta olduğu gibi lanet, yerine göre belirsizliktir.

Biz karalarımızı çoğaltalım. İnanıyorum ki bütün karaları kendinde toplayan Osmaniye, kara bahtından kurtulacak, kara talihini yenecektir. Ne demiş atalar: “Çivi çiviyi söker”. Bakarsınız karalar da karaları söker. Biz bir an önce karalarımızı çoğaltalım en iyisi.