Denizden yeni çıkmış taze balığın köz ateşine değdiği anda yayılan aroması, ızgaraseverlerin sofralarında vazgeçilmez bir tat bırakıyor. Ancak her balık ızgaraya uygun değil; kimi pişerken dağılır, kimi fazla kurur, kimi ise beklenen aromayı veremez. Bu nedenle ızgaralık balık seçerken etin sıkılığı, yağ oranı ve mevsimi dikkate almak kritik önem taşıyor. Doğru tür ve pişirme yöntemiyle, sadece birkaç malzeme kullanarak unutulmaz bir lezzet yaratmak mümkün.

Levrek:
Izgarada dengeli ve zarif bir tercih olan levrek, beyaz etiyle hem yumuşak hem de diri kalabiliyor. Hafif tatlı aroması sayesinde sade bir marineyle bile etkileyici bir lezzet sunuyor. Zeytinyağı, taze kekik, deniz tuzu ve birkaç damla limon suyu ile hazırlanan levrek, ızgarada dışı hafif çıtır, içi sulu bir kıvamda pişiyor. Özellikle ilkbahar sonu ve yaz aylarında tazeliği en yüksek seviyede bulunuyor.

Çipura:
Orta yağlı yapısıyla ızgarada kuruma riski düşük olan çipura, derisi közde çıtırlaşırken içi yumuşak ve sulu kalıyor. Deniz kokusunu tam anlamıyla yansıtan bu balık, zeytinyağı, karabiber ve deniz tuzuyla marine edildikten sonra ızgaraya bırakıldığında sade bir lezzet şöleni sunuyor. Taze roka, kırmızı soğan ve limon eşliğinde servis edildiğinde hem sağlıklı hem de şık bir ana yemek alternatifi oluyor.

Lüfer ve Sarıkanat:
Izgaranın gerçek yıldızları arasında yer alan lüfer ve sarıkanat, yüksek yağ oranları sayesinde pişerken etlerine parlaklık ve dolgunluk kazandırıyor. Yağ eridikçe aroması ete işliyor ve tok, doyurucu bir tat ortaya çıkıyor. Lüferin en lezzetli zamanı sonbahar ayları; özellikle Ekim ve Kasım’da avlananlar közde pişirmek için ideal. Sadece tuz, karabiber ve limon ile marine edilip közde pişirildiğinde unutulmaz bir ızgara deneyimi sunuyor.

Palamut:
Karakterli tadı ve etli yapısıyla palamut, ızgarada doyurucu bir seçenek olarak öne çıkıyor. Kalın dilimler halinde zeytinyağı, tuz ve az miktarda sarımsakla marine edilen palamut, dışı çıtır, içi yumuşacık bir kıvam sunuyor. Yanında roka, kırmızı soğan ve birkaç damla nar ekşisi ile servis edildiğinde sonbahar sofralarının vazgeçilmez lezzeti oluyor.

Uskumru:
Yoğun aroması ve yüksek yağ oranıyla uskumru, ızgarada kendine has bir lezzet profili oluşturuyor. Pişerken etrafa yayılan isli koku, balığı tanınır hâle getiriyor. Fazla çevirmeden, bir yüzü iyice kızardıktan sonra diğer tarafını kısa sürede pişirmek en iyi sonucu veriyor. Limon, maydanoz ve az miktarda kırmızı biberle servis edildiğinde, sade ama derin bir tat ortaya çıkıyor.
Izgarada balık keyfi, doğru tür seçimi ve hafif marine ile unutulmaz bir deneyime dönüşüyor. Mevsiminde ve taze olarak seçilen balıklar, köz ateşinin sihriyle sofralara hem lezzet hem de aroma katıyor.




