Türkiye, sanatçı Güllü’nün Yalova Çınarcık’taki 6. kattaki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybetmesini günlerdir tartışıyor. Olay anında Güllü’nün yanında sadece öz kızı Tuğyan ile ‘manevi kızı’ olarak tanımladığı Sultan Nur Ulu bulunuyordu. İkilinin ifadelerinde “Kazayla düştü” açıklaması üzerine ilk değerlendirmeler kazanın söz konusu olduğu yönünde şekillendi. Zira kimse bir annenin, öz kızının yanında gülüp oynadığı sırada camdan atılabileceğine inanmak istemiyordu. Ancak soruşturma, ölümün kesin nedeninin belirlenememesi nedeniyle “şüpheli ölüm” olarak başlatıldı.

Sanatçının kamuoyundaki tanınırlığı ve yaşanan trajedi, olayın medyada geniş yankı bulmasına neden oldu. Soruşturma süreci de titizlikle yürütülürken, iki savcı görevlendirildi ve Yalova Cumhuriyet Başsavcısı Duygu Bayar Öksüz doğrudan sürece müdahil oldu. Öksüz, ifadelerin alınmasında aktif rol oynadı ve Güllü’nün düştüğü yerde yapılan keşif incelemesine de katıldı. Olay gecesine şahitlik eden Tuğyan ve Güllü’nün diğer çocukları Tuğberk ile birlikte avukatları da keşifte hazır bulundu.

Yapılan ölçümler ve incelemeler sonucunda savcı ve polis ekipleri, hem evin odasında hem de düşme noktasında detaylı tespitler gerçekleştirdi. Başsavcı Öksüz, mağdur sıfatıyla ifade veren Tuğyan’a o geceye dair sorular yöneltti. Bu sorular sırasında Tuğyan’ın verdiği çelişkili yanıtlar ve soğukkanlı tutumu dikkat çekti. Basın mensuplarının da kayıt altına aldığı bu anlar, soruşturmanın seyri açısından kritik bir dönüm noktası oldu. Fotoğraf çekiminin üzerinden 61 gün geçtikten sonra Tuğyan, bu kez şüpheli sıfatıyla Başsavcı’nın karşısına çıktı.




