Kovid-19 salgını, Rusya-Ukrayna Savaşı ve ABD’nin gümrük vergileri politikasındaki değişimler küresel ekonomide belirsizliği artırırken, yükselen faiz ortamı özellikle gelişmiş ülkelerin borç yükünü daha görünür hale getirdi. Altyapı yatırımları ve refah artışı için önemli bir araç olan borçlanma, maliyetler yükseldikçe ekonomiler üzerinde baskı unsuru olmaya başladı.

Elektrikli Araçta Denge Değişiyor!
Elektrikli Araçta Denge Değişiyor!
İçeriği Görüntüle

2023’Te Kredi Borçlanmaları Yüzde 54 Arttı

Milli gelire oranla yüksek borç seviyeleri bazı gelişmiş ülkelerde olası borç krizlerine işaret ederken, yüksek faiz oranları ve artan borçlanma maliyetleri gelişmekte olan ülkelerin geri ödeme kapasitesini zorluyor. Geçen yıl gelişmekte olan ülkelerin kamu borcuna yönelik net faiz ödemeleri 1 trilyon doları bulurken, 61 ülke devlet gelirlerinin yüzde 10’undan fazlasını bu ödemelere ayırmak zorunda kaldı. Artan popülizm, sık hükümet ve kabine değişiklikleri ise politika yapıcıların kamu borcunu kontrol altına alacak kararlar almasını zorlaştırıyor.

Faiz-1-1

Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) “Küresel Borç Monitörü” raporuna göre, küresel toplam borç bu yılın üçüncü çeyreğinde yaklaşık 346 trilyon dolara yükseldi. Yılın ilk üç çeyreğinde borç miktarı 26,4 trilyon doların üzerinde artarken, toplam borcun küresel GSYH’ye oranı yüzde 310 seviyesine ulaştı.

Dolar-1

Borç artışı büyük ölçüde kamu borçlanmasından kaynaklanırken, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ekonomilerde yeni rekorlar kaydedildi. Gelişmiş ekonomilerin toplam borcu üçüncü çeyrek itibarıyla 230,6 trilyon dolar olurken, gelişmekte olan ülkelerde bu rakam 115,1 trilyon dolara çıktı. ABD başta olmak üzere Fransa, Almanya ve İngiltere’de önemli artışlar görülürken, gelişmekte olan ülkelerde Çin’i Brezilya, Rusya, Kore, Polonya ve Meksika izledi.

Dolar Euro

IIF, birçok gelişmiş ekonomide borçlanma ihtiyacının salgın öncesi seviyelerin belirgin biçimde üzerinde kalmaya devam ettiğine ve yakın vadede anlamlı bir gerileme sinyali görülmediğine dikkat çekti. Artan faiz giderleri, yaşlanan nüfusun sağlık harcamalarına etkisi, savunma bütçelerindeki yükseliş ve iklim değişikliği kaynaklı ekonomik kayıplar, uzun vadeli borçlanma maliyetlerini daha da yukarı çekiyor.

Muhabir: Sude Nur Koç