“Gelecek yıl başlarım... Gelecek bahar tam sırası... Gelecek ay düzenli bir program yaparım... Gelecek hafta kesin başlayacağım... Yarın ilk iş bunu hallederim...”
Bu cümleler tanıdık geliyor mu? Zihnimizde sürekli yankılanırken, zaman hızla akıp gidiyor ve biz aynı noktada kalakalıyoruz. Peki bu durum sadece bir erteleme alışkanlığı mı, yoksa daha derinlerde yatan bir tükenmişliğin sessiz çığlığı mı?
Erteleme: Modern Çağın En Sinsi Tuzağı
Erteleme, hepimizin düştüğü bir tuzak. Kendimizi "daha hazır olmayı beklerken" buluyoruz. Mükemmel zamanın geleceğine inanıyoruz, oysa gerçek şu: Mükemmel zaman diye bir şey yok! Sadece şu an var.
Ancak bu sürekli erteleme hali bizi tükenmişliğe sürüklüyor. Yapmamız gerekenler listesi büyüdükçe, içimizdeki yük ağırlaşıyor. Her ertelenen görev, zihinsel bir enerji emici haline geliyor.
Tükenmişlik: Pandemi Sonrası Çağımızın Vebası
Tükenmişlik ise çok daha farklı bir boyut. Bu sefer ertelemek bilinçli bir tercih değil, iç kaynakların tükenmiş olmasının acı sonucu. Tükenmişlik; sabahları yorgun uyanmak, en basit işlere bile enerji bulamamak, eskiden keyif alınan aktivitelerin artık yük gibi gelmesi demek.
Peki Aradaki Farkı Nasıl Anlayacağız?
Erteleme alışkanlığında:
· Yapmaktan kaçındığınız işi aslında yapabilecek enerjiye sahipsiniz
· Başladığınızda akışa girebiliyorsunuz
· İşi tamamladığınızda rahatlama hissediyorsunuz
Tükenmişlikte:
· Fiziksel ve zihinsel olarak bitkin hissediyorsunuz
· Başlamak için gereken en temel enerjiyi bulamıyorsunuz
· Tamamlama hissi bile size anlamsız geliyor
Kısır Döngüyü Kırmak İçin Beş Altın Kural
İşin acı gerçeği şu: Erteleme uzun vadede tükenmişliğe yol açıyor. Tükenmişlik ise daha fazla ertelemeye. Bu kısır döngüyü kırmak için:
1. MİKRO BAŞLANGIÇLAR YAPIN
Dev projeleri değil,beş dakikalık küçük adımları düşünün. "Kitap yazacağım" yerine "bir paragraf yazacağım" deyin.
2. MÜKEMMELİYETÇİLİĞİ TERK EDİN
İyi,mükemmelin düşmanıdır. Başlamak, mükemmel olmaktan çok daha değerlidir.
3. ENERJİ YÖNETİMİNİ ÖĞRENİN
Zaman yönetimi değil,enerji yönetimi yapın. Enerjinizin yüksek olduğu saatlerde önemli işlere odaklanın.
4. DİNLENMEYİ İHMAL ETMEYİN
Dinlenmek,tembellik değildir. Şarj olmadan verimli olamayız.
5. "HAYIR" DEMEYİ ÖĞRENİN
Sınırlarınızı koruyun.Her şeye "evet" demek, tükenmişliğe giden en kestirme yoldur.
Son Söz
Belki de "yarın yaparım" diyen o ses, sadece tembelliğimiz değil, biraz da dinlenmemiz gerektiğini söyleyen içgüdümüz. Önemli olan, bu ikisi arasındaki farkı anlamak.
Bugün neyi erteliyorsunuz? Bu erteleme, bir alışkanlık mı yoksa tükenmişliğin işareti mi? Cevabı bulduğunuzda, çözüm de gelecektir.
Unutmayın: Hayat şu anda oluyor. Gelecek bahar asla gelmeyecek - her zaman şimdi, tam buradayız. Yarın değil, bugün harekete geçin!