Osmanlı’nın son döneminde Jandarma Çavuşu olarak Fransız işgaline karşı savaşan Ahmet Keleş’in mücadelesi, “Arzuhalimdir” adlı kitapla kayıt altına alındı.
Hikâyenin başlangıcı 2024 yılı Ağustos ayına uzanıyor. İngiltere’de yaşayan iş insanı Vehbi Keleş, dedesi Ahmet Keleş’e ait aile evrakları arasında, 1971 yılında Kadirli Askerlik Şubesi’ne verilmiş bir dilekçe buldu. Dilekçede Ahmet Keleş, Milli Mücadele dönemindeki hizmetleri karşılığında hak ettiği madalyaların verilmesini, yoksulluk ve hastalık nedeniyle yardım yapılmasını talep ediyordu. Ancak bu başvurunun cevapsız kaldığı, dilekçenin iade edildiği anlaşıldı.
Tarihi Belgeler Arşivlerden Çıktı
Vehbi Keleş’in talebi üzerine, tarihçi ve araştırmacı Cezmi Yurtsever, İstanbul’da Osmanlı ve Genelkurmay arşivlerinde kapsamlı bir çalışma yürüttü. Yapılan araştırmalarda Ahmet Keleş ve silah arkadaşlarının Çukurova’da Kuvayı Milliye saflarında verdiği mücadeleyi ortaya koyan çok sayıda resmi belgeye ulaşıldı.
Bu belgeler doğrultusunda kaleme alınan kitap, Ahmet Keleş’in yıllar önce yazdığı dilekçeye atıfla “Arzuhalimdir” adını taşıyor. Kitapta yalnızca bir askerin yaşam öyküsü değil; aynı zamanda Kadirli, Çukurova ve Milli Mücadele tarihine ışık tutan önemli bilgiler yer alıyor.
Adana’nın Kurtuluşu Öncesi Okurla Buluşacak
Kitabın kapak tasarımı Vehbi Keleş tarafından hazırlanırken, eser şu günlerde Adana’da Ekrem Matbaası’nda basım aşamasında bulunuyor. “Arzuhalimdir”in, 5 Ocak Adana’nın Kurtuluşu öncesinde yayımlanarak okurlarla buluşması planlanıyor.
Tarihçi-yazar Cezmi Yurtsever, bu çalışmayla yalnızca bir aile hikâyesini değil, yıllarca unutulmuş ve yok sayılmış yerel direniş hafızasını yeniden gündeme taşımayı amaçladıklarını belirtiyor.
Sessiz Kahramanlara Tarihsel Vefa
Bugün Avluk Köyü Paşaoluğu Deresi yakınında yan yana yatan Ahmet Keleş ve oğlu Mehmet Keleş’in mücadelesi, “Arzuhalimdir” ile birlikte yalnızca mezar taşlarında değil, tarih sayfalarında da kalıcı bir yer edinmiş oluyor.







