Zafer Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi ve geçtiğimiz yerel seçimlerde partisinin Osmaniye Belediye Başkan adayı olan Ahmet Atakan Ertuğ, sosyal medya üzerinden yaptığı dikkat çeken açıklamayla Osmaniye’deki yönetim anlayışını sert sözlerle eleştirdi. “Bu şehir kibirle yönetilecek bir şehir değildir” diyen Ertuğ, özellikle şehir planlaması, çevre yönetimi ve kamu kurumlarının işleyişi konusunda çarpıcı uyarılarda bulundu.
“Osmaniye Butik Bir Cennet Olabilirken...”
Osmaniye’nin coğrafi avantajlarına dikkat çeken Ertuğ, yaylaya ve denize 10 dakikalık mesafede bulunan bu şehrin daha vizyoner bir anlayışla yönetilmesi gerektiğini ifade etti:
“Bu şehir, gavur dediklerimizin elinde olmuş olsaydı bugün uluslararası alanda parmakla gösterilirdi. Oysa biz, su kesintisi, toz, toprak ve çukurla boğuşuyoruz.”
“Kibirle Yönetilen Şehir Çöpe Mahkûmdur”
Şehirde kamu kurumları arasında koordinasyon eksikliği olduğunu belirten Ertuğ, “Devlet kadroları arasında yetkililerin birbirine kılıç çeker gibi davranması, Osmaniye'yi bir adım bile ileri taşımaz” ifadelerini kullandı. Ertuğ, şehirlerin topyekûn büyümesi gerektiğini vurgulayarak, valisinden kolluk kuvvetlerine kadar herkesin ortak akılla hareket etmesi gerektiğini söyledi.
“Fikir Alınmadan Yapılan Hizmetler Başarılı Olamaz”
Ertuğ, son dönemde yapılan bazı hizmetlerin fikir alınmadan yapıldığını ve “yanlışa doğru demem, demeyeceğim” sözleriyle bu anlayışa karşı durduğunu dile getirdi. Hatalı yapılan bir şehir planlamasının telafisinin olmadığını vurgulayan Ertuğ, şehirde hatalı izinle yapılan apartmanların onlarca yıl boyunca sorun yaratacağını, dar yolların ve çevre kirliliğinin halkın yaşam kalitesini düşüreceğini belirtti.
“Yeşil bu denli ahmakça katledilmez. Depremde yıkılmış şehir bu denli beceriksizce yeniden yapılandırılamaz.”
“Bu Şehir Pavyon Fedaileriyle Yönetilemez”
Osmaniye’nin yönetiminde çıkara dayalı kadroların ve güç gruplarının etkili olduğunu ifade eden Ertuğ, sert ifadelerle durumu şöyle özetledi:
“Bu şehir, il başkanlarının, çek senetçilerin, pavyon fedailerinin çıkarlarıyla yönetilecek bir şehir değildir. Bunu kabul eden vatandaşı da ben kabul etmiyorum.”
“Çocuklarımız Osmaniye’de Yaşamak İstemiyor”
Ertuğ’un dikkat çeken bir diğer eleştirisi de Osmaniye’nin genç nüfusunu kaybetmesiyle ilgili oldu. Gençlerin ve çocukların bu şehirde yaşamak istemediğini, fırsatını bulan herkesin göç ettiğini belirten Ertuğ, bu duruma herkesin tepki göstermesi gerektiğini ifade etti:
“Çocuklarınızla birlikte yaşayacağınız bir şehir olmak varken, onları sadece uzaktan görüntülü aramalarla görebileceğiniz bir şehir oluyoruz. Buna en az benim kadar sizin de ‘dur’ demeniz gerekiyor.”
“Dostlarım Alınmasın: Eleştirmezsem Suça Ortak Olurum”
Sözlerinin sonunda sosyal ve siyasal çevresine de mesaj veren Ertuğ, akrabalık ya da eski dostluk bağları gerekçesiyle yanlışlara sessiz kalmayacağını açıkça dile getirdi:
“Babamın arkadaşı diye, kirvem diye, ilkokul arkadaşım diye belediyeyi, il özel idaresini, ticaret odasını eleştirmemezlik yapamam. OLMAYACAĞIM!”





