Seyhan Baraj gölü altında ve Menekşe köyü ile Karaömerli arasında Romalılardan kalma Augusta antik kent harabeleri var.
Roma İmparatoru Ağustus çok sevdiği eşi Livia için Kilikya'da (Adana) kent kurdurmuştu.
Menekşe köyünde bulunan meduza tanrısının koruduğu kral mezarınde saç yılana benzeyen saç telleri ve çatık kaşlı insan görüntüsü gizemli bir olayı hatırlatıyor.
Hayat hikayeleri vardır insanı derin derin düşündüren. Söz konusu olan belli bir süre içinde dünyada hayat sürdüren ve sonra da göçüp giden insanların geride neler bıraktıklarını bilmektir.
1970'li yılların başlarında Adana şehrinin kuzeyindeki Seyhan nehri kıyısında bulunan Menekşe köyündeki tarlasını traktör ile süren köylünün kötenine çarpan taş parçasının çıkardığı ses kulakları çınlattı. Sonra taş kütlesinin bulunduğu yerde topraklar aralandı. İnsan yapısı üzerinde şekiller bulunan bu taş kütleyi yerinden almak için Adana müzesinden yetkililer geldiler. Ve bulunan taşı götürdüler. Götürülen lahit adı verilen bir mezar taşı idi. İçi oyulmuş ve üzerinde şekiller bulunan bir lahit idi. Lahit taşının üzerindeki şekiller parlayan bir güneşi andırıyordu. Dünyaya bakan saçları kıvrım kıvrım çatık kaşları ile kadın görüntüsü vardı. Saçları içinde iki boynuz çıkıntısı dikkat çekiyordu. Biraz daha bakınca saç tellerinin yılana benzediği görülüyordu. Bilimsel açıklama ile lahit üzerindeki şekil bir “Meduza” idi. Meduza, ölen bir kişinin mezarını koruyan tanrı anlamına geliyordu, eski Yunan dini inanışına göre. Ölen bir insanın cesedini sonsuza dek koruyacak olan bir “sihir” olması düşünülerek medusa görüntüsü yerleştirilmişti lahit taşı üzerine. Yaşarken insanlara hükmeden ve öldükten sonra da görkemli bir taş mezar içinde yatmayı tercih eden bir kişinin düşüncesinin eseri idi üzerinde Meduza görüntüsü bulunan mezar taşı.
Çukurova'da yaz aylarının sona erdiği Eylül ayı içinde Seyhan Baraj gölünün suları çekilir. Ve nehir kendi yatağına döner. Karaömerli köyü ile menekşe köyleri arasında Seyhan nehri kıyısında bir zamanların Augusta ismini alan tarihi şehir kalıntıları ortaya çıkar. Lahit şekille mezarlar, sulama kanalları, tiyatro harabesi, sütun parçaları, cam ve cere parçaları gibi. Bölgede araştırma yapanlar aynı zamanda bir zamanlar Roma tarihinin en ünlü hükümdarları arasında isme geçen Augustus'un çok sevdiği eşi Livia'nın görüntüsü bulunan tarihi paralar da bulunur.
Paranın diğer yüzündeki görüntüde şehir tanrıçası ırmakta yüzen bir delikanlıya buğday başağı vermektedir.
Seyhan nehri kıyısındaki tarihi Livia Augusta antek şehrinin bulunduğu yerde Baraj gölü olmadan önce tarihi GÜBE köyü vardı.
Az aşağısında da Karalar bucağı adı verilen köy bulunuyordu. Karalar bucağı köyünde yaşayanlar 19. yüzyıl ortalarında Maraş ve Osmaniye yöresinden Adana yakınlarına gelerek yerleşen ve kendi isimlerini veren Türkmen aşireti idi.
Gübe köy isminin anlamı ise tarihi kalıntıların ve bu arada küp, cere, kiremitin bol bulunduğu yer olmasından dolayı olabilirdi.
Seyhan baraj gölüne su tutulmadan önce 1950'li yılların ortalarında bölgede tarihi eserler üzerinde araştırmalar yapmak üzere Ankara'dan Mahmut AKOK adında bir arkeolog geldi.
Yüzey araştırmaları sonucunda Gübe köyü ve Karaömerli arasında Seyhan nehri kıyısında tarihi Augusta antik kent harabelerini gördü. Ayrıntılı bir kazı çalışmaları yapmak için zaman ve de imkanlar yoktu. Sadece antik şehirden geriye kalan eserler ve şehrin görüntüsünü yansıtan resimler çizdi.
Roma imparatoru Augusta'nın eşi Livia milattan önce 58 ile milattan sonra 29 yılları arasında yaşamıştı.
Onun yaşarken gördükleri ve tarihi belgelere yansıyanlar tarihin konusu idi. Ancak onun adına Çukurova'da Seyhan nehri kıyısında yaptırılan antik Livia Augusta şehrinden geriye kalanlar ise bir zamanların parlak bir şehrin enkazından başka bir şey değildi.
Bir gün yolunuz Adana arkeoloji Bir gün yolunuz Adana arkeolojisine düşerse, giriş kapısına yakın yerdeki salonda tarihi antik Augusta şehrinden getirilen meduzalı lahit mezar taşına ve arada çatık kaşları ile saçları kıvrım kıvrım yılana benzeyen görüntüye dikkatle bakınız. Görünenler günümüzden 2 bin sene öncesine kadar uzanan kraliçe Livia'nın kurduğu antik şehirde yaşayanların kayıp tarihinin bir sayfasında görülenlerdir.