Osmaniye’de geçmiş yıllarda mahalle kültürünün en renkli yönlerinden biri olan lakap geleneği, sosyal medyada paylaşılan uzun bir isim listesiyle yeniden hatırlandı. “Osmaniyeli lakabıyla anılırdı” başlığı altında paylaşılan gönderi, unutulan isimleri gün yüzüne çıkarırken, kentin kültürel hafızasında nostaljik bir yolculuk başlattı.
Paylaşımın altındaki yorumlarda vatandaşlar, hafızalarda yer eden kişiler için “Unutup aklımıza gelmeyenleri yazabilirsiniz” çağrısında bulunarak listeyi genişletmeye devam ediyor.
Osmaniye’nin Hafızasına Kazınan İsimler
Osmaniye’nin sokaklarında, çarşısında, pazarında hafızalara kazınmış yüzlerce isimden bir araya getirilen bu liste, kentin geçmiş sosyal yaşamını da sembolize ediyor. Lakaplar kimi zaman mesleklere, kimi zaman karaktere, kimi zaman da mahalledeki anılara dayanıyordu.
Listede yer alan isimlerden bazıları şöyle:
-
Kütükçü Kerim, Çenet Ağa, Jilet Osman, Cipci Mehmet
-
Kırlangıç Bekir, Kır Zeki, Kör Muhittin, Goncaloz Ahmet
-
Kelle Ahmet, Kanca Yılmaz, Ford Yılmaz, Çerkez İsmail
-
Kero Mustafa, Dalaksız Mustafa, Gopil Ziya, Kirpi Hüseyin
-
Kürt Derviş, Tam tam Ali, Dom dom Ali, Gazozcu Bayram
-
Vitamin Ahmet, Postacı Ayhan, Kör Sait, Konyalı Kömbeci
-
Aç Bahri, Sarı Ahmet, Kemal Çavuş, Sarı Ömer, Laz Çavuş
-
Alaman İsmail, Çolak Şaban, Ayno Fatma, Tabancalı Döndü
-
Paytoncu Mahmut, Hasan Çavuş, Kilisli Ago, Kertis Ömer
-
Bisikletçi Hüseyin, Toros Muhammed, İğneci Bekir, Zala Hüseyin
-
Hacı Mustuk, Memili Dayı, Tenekeci Talip, Arap Cumali
-
Atci Sulu, Boyacı Şamlı, Maskot Mehmet, Gopil Mustafa
-
Sinemacı Alicik, Kuş Mustafa, Boji Mehmet, Salla Baş Fahri
-
Atatürk Mustafa, Uzun Hasan, Postacı Mustafa, Saraç Salim
-
Jandarma İsmail, Nalbant Nuri, Kablo Mustafa, Karga Mehmet
-
Muhacir Mehmet Ağa (Gonca), Fakir Hacı (Uzdil), Kürevi Müftü
-
Mehmet Eminler, Yiğit Omar, Hakkı Dayı (Çomu), Kara Ebe
-
Saraç Ahmet, Tirşik Ali, Cin Cumali, Tık tık Necati
-
Kumcu Mustafa, Turp Ali, Gazozcu Bayram, Otcu Kamil
-
Turist Mustafa, Şoför Hasan, Yandım Ali, Camcı Memo, Köşker Veysel
Bu lakapların bir kısmı artık yalnızca hatıralarda yaşarken, bazıları ise hâlâ Osmaniye sokaklarında büyüklerin dilindedir.
Toplumsal Belleğin Bir Parçası
Uzmanlara göre lakap geleneği, özellikle küçük şehirlerde toplumsal iletişimin samimi bir parçasıydı. Bu adlandırmalar sayesinde hem kişiler hem de meslekler kolayca hafızada yer ederdi. Bugün ise bu lakapların yeniden anılması, Osmaniye’nin ortak kültürel mirasının korunmasına katkı sağlıyor.
“Bu isimler, Osmaniye’nin sokak kültürünün canlı birer parçasıydı. Her lakap bir hikâye, her hikâye bir dönemin iziydi.”




