Osmaniyeli vatandaşlar, turşularını uzun süre kütür kütür ve taze tutmanın yollarını öğreniyor. Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan turşu, sofralara kattığı ekşi ve ferah tatla her mevsim ilgi görüyor. Ancak turşuların bazı ellerde kısa sürede yumuşaması veya ekşimesi, birçok ev hanımı ve turşu severin kafasını kurcalayan bir konu oldu.
Osmaniye’de yıllardır turşu yapan ustalar, turşunun dayanıklılığı ve kıtırlığını belirleyen püf noktalarını açıkladı. Öncelikle sebzelerin tazeliği büyük önem taşıyor. Salatalık, lahana, biber gibi sebzelerin sert ve diri olması, turşunun uzun süre kıtır kalmasını sağlıyor. Yumuşamış veya olgunlaşmış sebzeler ise turşunun kısa sürede erimesine sebep olabiliyor.
Turşunun dayanıklılığını belirleyen bir diğer kritik unsur ise tuz oranı. Osmaniyeli ustalara göre salamura suyunda tuzun ne az ne de fazla olması gerekiyor. Az tuz turşunun ekşimesine ve bozulmasına yol açarken, fazla tuz sebzelerin doğal lezzetini bastırıyor. Doğru oran, turşunun uzun süre ilk günkü tazeliğini korumasını sağlıyor.

Sirke ve limon tartışmasına da değinen turşucular, her iki yöntemin de kullanılabileceğini belirtiyor. Sirke, turşunun uzun süre dayanmasını sağlarken; limon daha hafif bir ekşilik katıyor. Bazı ustalar ise hem sirke hem limon kullanarak hem dayanıklılığı hem de aromayı artırmayı tercih ediyor.
Osmaniye’de geleneksel yöntemler de önemini koruyor. Turşu kavanozlarına birkaç nohut veya üzüm tanesi eklemek, fermantasyonu hızlandırıyor ve sebzelerin diri kalmasına yardımcı oluyor.

Turşunun kütür kütür kalması için sadece yapım aşaması değil, saklama koşulları da büyük önem taşıyor. Osmaniyeli turşucular, turşuların serin ve güneş görmeyen bir yerde muhafaza edilmesi gerektiğini belirtiyor. Aşırı sıcak ortamlar turşunun yumuşamasına ve ekşimesine yol açabiliyor.

Bu püf noktalarını uygulayan Osmaniyeliler, turşularını uzun süre bozulmadan ve kıtır kıtır tüketebiliyor. Turşu severler, bu yöntemlerle hem ekonomik hem de lezzetli bir sofraya sahip olabiliyor.





