Osmaniye Cumhuriyet Mahallesi, Akyar Caddesi 53 numarada bulunan ve “korunması gerekli tescilli kültür varlığı” olarak kayıtlara geçen tarihi bir ev, adeta âhirete irtihâl etmiş vaziyette. Osmaniye’nin tarihi dokusunu temsil eden bu yapı, yılların ihmali ve bakımsızlık nedeniyle harabeye dönmüş durumda.
Ev, yalnızca kuzey köşesi ayakta kalmış halde. Diğer köşeleri tamamen yıkılmış olan yapı, hem fiziksel hem de kültürel anlamda ciddi zarar görmüş. Yıkılan kısımlar nedeniyle evin bulunduğu alan adeta geçici bir mezarlığı andırıyor; çevresinde dikili çiçekler ve bakımsız kalan alan, mezar havası veriyor.
Osmaniye’nin şehir kimliğini koruması açısından tescilli evlerin önemi büyük. Ancak ne yazık ki, yıllar içinde yapılan ihmaller, sadece yapıyı değil şehrin ruhunu da tehdit ediyor. Osmaniye der ki: “Köksüz şehir olur mu? Yıkık mazi yaşar mı? Sen her şeyi yıkarsan, şehrin ruhu kalır mı?”
Tarihi evin tescil edilmesine rağmen bakımsız bırakılması, şehirdeki kültürel mirasın korunmasında eksiklikleri ortaya koyuyor. Uzmanlar, tescilli evlerin restorasyonu ve korunmasının sadece geçmişi yaşatmakla kalmayıp, Osmaniye’nin kimliğini ve tarih bilincini gelecek kuşaklara aktarmak için de elzem olduğunu vurguluyor.

Yetkililer, Osmaniye’nin tarihini korumak ve kültürel mirasa sahip çıkmak adına gerekli önlemleri almazsa, şehirdeki benzer birçok tarihi yapının kaderi bu ev gibi harabeye dönüşebilir. Cumhuriyet Mahallesi’ndeki bu tescilli ev, geçmişten günümüze Osmaniye’nin yaşayan hafızası olarak görülüyor ve korunması için acil müdahale gerekiyor.
Şehir sakinleri ve tarih gönüllüleri, evin sadece fotoğraflarda değil, sahada da restore edilmesini ve kültür mirasının geleceğe taşınmasını talep ediyor. Bu yıkık yapı, Osmaniye’nin geçmişine ve köklü kültürüne sahip çıkma çağrısı niteliğinde bir uyarı olarak öne çıkıyor.




