Niğde’nin tarihi, yeni bir belgeyle yeniden gündeme geldi. Çiralı – Semendire – Misli köylerini gösteren eski bir harita, bölgedeki Rum yerleşimlerinin izlerini bugüne taşıdı.
Bu keşif, hem Orta Çağ Bizans kaynaklarına hem de yerel Rum lehçelerine dayanan bilgilerle Niğde’nin çok kültürlü geçmişine dair önemli ipuçları sunuyor.

Türkan Şoray Kadirli’ye Geldi mi?
Türkan Şoray Kadirli’ye Geldi mi?
İçeriği Görüntüle

Çiralı: Unutulmuş Bir Rum Yerleşimi

Haritaya göre, Çiralı köyü geçmişte önemli bir Rum yerleşim yeriydi.
Misti köyünün güneybatısında yer alan bu küçük yerleşim, uzun yıllar boyunca Rum nüfusun yaşadığı sakin bir bölge olarak biliniyor.
Tarihsel kayıtlarda, Çiralı halkının bir kısmının zamanla Semendire köyüne göç ettiği belirtiliyor.

Bu göçün ne zaman gerçekleştiği kesin olarak bilinmiyor; ancak yerel tarihçiler, bölgedeki nüfus hareketlerinin 1920’li yıllardaki mübadele süreciyle bağlantılı olabileceğini ifade ediyor.


Semendire’nin Gizli Hikayesi

Bugün Niğde’ye bağlı bir yerleşim olarak bilinen Semendire, Rum kaynaklarında “Semandir” olarak geçiyor.
Niğde Rum lehçesinde kullanılan bu adın, Orta Çağ Yunancası’ndaki “Semandron” kelimesinden türediği biliniyor.
“Semandron” kelimesi Yunanca’da “çan” anlamına geliyor — bu da Semendire’nin geçmişte dini bir merkez ya da kilise yerleşimi olabileceğine işaret ediyor.

Bazı tarihçiler, Semendire’nin eski adının “Dasmentron” olduğunu ve Bizans döneminde küçük bir köy kilisesinin çevresinde geliştiğini belirtiyor.
Bu bilgiye, Almanca yazılmış “Tabula Imperii Byzantini II” adlı Bizans harita atlasında da yer veriliyor.


Misli Köyü ve Bölgesel Bağlantı

Haritada görülen üçüncü yerleşim olan Misli, Çiralı ve Semendire arasında doğal bir geçiş bölgesi konumunda.
Bu üç köyün bir arada anılması, Niğde’nin tarih boyunca çok kültürlü bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor.
Araştırmacılara göre, Rum yerleşimleri bu bölgede sadece dini yapılarla değil, tarım, zanaat ve ticaret faaliyetleriyle de varlık göstermiştir.


Tarihi Kaynaklarda İzini Sürmek

Avusturya kökenli bir Bizans araştırma serisi olan Tabula Imperii Byzantini, Anadolu’daki Bizans yerleşimlerini detaylı biçimde ele alıyor.
Bu kaynakta geçen “Dasmentron” ismi, bugünkü Semendire’nin tarihsel kimliğiyle örtüşüyor.
Ayrıca, bölgeye dair sözlü tarih çalışmaları da bu bağlantıyı doğruluyor.

Yerel tarih uzmanı Yakup Hoca, bu bilgilerin derlenmesinde büyük katkı sağlamış.
Kendisi, bölgedeki yaşlı halktan topladığı sözlü anlatılarla Çiralı ve Semendire’nin geçmişine dair yeni detaylar ortaya koymuş durumda.

“Çiralı, Semendire ve Misli köyleri aslında Niğde’nin tarihî mozaiğinin parçalarıdır. Her taş, her isim bir hikâye anlatır,”
diyerek Yakup Hoca, geçmişin izlerini bugüne taşıyor.


Niğde’nin Kültürel Mirasına Yeni Katkı

Bu haritanın yeniden keşfi, Niğde’nin çok katmanlı tarihini anlamak açısından büyük önem taşıyor.
Rum, Türk, Ermeni ve Bizans etkilerinin kesiştiği bu coğrafya, Anadolu’nun kültürel zenginliğini yansıtıyor.

Niğde Arkeoloji Müzesi yetkilileri, eski harita verilerinin bölgedeki arkeolojik çalışmalarla birlikte değerlendirilmesinin planlandığını belirtti.
Amaç, hem köylerin eski yerleşim alanlarını korumak hem de bölgenin turizm potansiyelini artırmak.


Kayıp Yerleşimlerin İzinde

Bugün bu köylerin birçoğunda sadece eski taş duvarlar, yıkılmış fırın kalıntıları ve kilise temelleri bulunabiliyor.
Ancak haritalar ve tarihi belgeler sayesinde, Niğde’nin geçmişine dair yeni bir sayfa açılıyor.

Uzmanlara göre bu çalışmalar, sadece geçmişi belgelemekle kalmıyor; aynı zamanda yerel kültürün korunmasına da katkı sağlıyor.

Muhabir: Öznur Atayeter