Kent merkezindeki Sarayiçi bölgesinde yer alan tarihi Kanuni Köprüsü ve Yalnızgöz Köprüsü çevresinde Tunca Nehri’nin suyu neredeyse yok denecek kadar azaldı. Bazı kısımlarda ise suyun tamamen durduğu gözlemlendi. Akışın kesilmesiyle birlikte nehir yatağında yoğun yosunlaşma meydana gelirken, daha önce su altında kalan çöpler de gün yüzüne çıktı.
Devlet Su İşleri’ne (DSİ) bağlı Suakacağı İstasyonu’nda yapılan son ölçümde, Tunca Nehri’nin debisi saniyede sadece 5 metreküp olarak kayıtlara geçti. Uzmanlar, bu oranın nehir için kritik bir eşik olduğunu ve özellikle ekosistem açısından büyük riskler taşıdığını belirtiyor.

Kuraklıktan nasibini alan yalnızca Tunca Nehri değil. Bulgaristan’dan doğup Edirne’den geçen Meriç Nehri’nde de su seviyesinde ciddi düşüş yaşanıyor. Kirişhane İstasyonu’nda yapılan son ölçümlerde Meriç’in debisi saniyede 43 metreküp olarak belirlendi. Bu oran, mevsim normallerinin oldukça altında.
Edirne’de çiftçiler için hayati önem taşıyan nehirlerin bu seviyeye kadar düşmesi, hem tarımsal üretimi hem de içme suyu kaynaklarını tehdit eder hale geldi. Uzmanlar, su yönetimi ve iklim değişikliğiyle mücadele konusunda acil önlem çağrısında bulunuyor.





