Dedi ki:

Kahveler hazır...

Dedim ki:

O halde afiyetle içelim... Kahve her damakta aynı tadı bırakır, fakat yürekte tad bırakıyorsa, karşında oturan kişinin sana kattığı değerdir. Benim için çok özel bir "değer"sin.

Dedi ki:

Teşekkür ediyorum. Bugün dönemsel sorularım olacak. Şuan 16 yaşındayım ve anlatılanlara göre bir yüzyılda yaşanabilecek tüm olumsuzluklara tanıklık ettim. Tüm bu yaşananlarla ilgili genel bir değerlendirme yapabilir misiniz? Anlatımlarınızın içinden seçmek istiyorum sorularımı...

Dedim ki:

Bazı sorunların dönemsel olduğu ile ilgili tespite kısmen katılabilirim. Çok çok özel durumlar olabilir. Benim üzerinde durduğum şey sorundan ziyade sorunu ortaya çıkaran durum ya da durumlar ile o sorunun giderilmesi için üretilen çözümler. "Günü kurtarmak" deyimi vardır. Gününü kurtarmaya çalışırsan, her gün yorulursun. Ama öngörü sahibi olursan ve gerçek ile içiçe yaşarsan hergün yorulmak zorunda kalmazsın.

Dedi ki:

Yani bizim kuşağın yaşadığı sorunlar önceki dönem kuşaklarından çok farklı değil mi demek istiyorsunuz?

Dedim ki:

Belki sorunların adı değişiyor fakat içerikte çok farklılık olduğunu düşünmüyorum. Küresel çapta salgın hastalıklar, okyanusları aşan savaşlar, doğal afetler, vs.

Dedi ki:

Pandemi ya da 6 şubat depremini küçümsüyor musunuz?

Dedim ki:

İnsanın kendiliğinden ölmediği hiçbir şeye kayıtsız kalamam. Kalmam da mümkün değil... Ölümle bu kadar iç içe yaşayıp da ölümden bu kadar uzak, dünyaya yerleşmeye çalışmak şaşılası bir durum. Özelde soruna gelince, 6 Şubat'ta hepimiz eksik kaldık. Telafisi mümkün olmayan bir eksiklik. Bu durumu küçümsemek mi? Bilakis büyütüyorum...

Dedi ki:

Yine de her şeyi tam anlamıyla izah etmiyorsunuz. Sebebini anlayabiliyorum. Üstüne benim de bir şeyler koymamı istiyorsunuz.

Dedim ki:

Konuşma Halkası gibi!

Dedi ki:

Konuşma Halkası nedir?

Dedim ki:

Bireylerin görüş farklılıklarını görmeye ve farklı görüşlere saygı göstermesine yarayan bir yöntemdir. Konuşma halkasının amacı; insanlar arasında güven ve saygı atmosferi oluşturmak, toplumsal ilişkileri ve iletişimi geliştirmektir.

Dedi ki:

Yeni bir kavram daha öğrendim.

Dedim ki:

Eğer bilinçli bir davranış değişimine yol açarsa öğrenme olur.

Dedi ki:

Yani?

Dedim ki:

Şuan duydun ve anladın. Eğer bu sende bir davranış değişikliğine yol açmazsa bu bir öğrenme değildir.

Dedi ki:

Anladım. Sohbet için son söz sizin!

Dedim ki:

Ne kadar çok desem,

o kadar az kalıyor...

Büyüdükçe küçülüyor,

küçüldükçe büyüyorum...

Yaşadıkça ölüyor,

öldükçe daha çok yaşıyorum...

Yazdıkça siliyor,

sildikçe daha çok yazıyorum...

Sustukça konuşuyor,

konuştukça daha çok susuyorum...

Vazgeçtikçe tutunuyor,

tutundukça vazgeçiyorum...

Kaybettikçe buluyor,

buldukça kaybediyorum...

Çoğaldıkça azalıyor,

azaldıkça çoğalıyorum...

Gittikçe kalıyor,

kaldıkça gidiyorum...

...

Yaşamın dinamiği, içinde ölümü barındırmasından kaynaklanıyor. İnsan ölümü hissettikçe daha çok yaşamaya, yaşamayı istedikçe daha çok ölüme yakınlaşır. Bu sonsuz diyalektiğin içersinde sonlu olan öz yaşantımızın farkında olabilmek gerçek ölümsüzlüktür.