Amanoslardan gelen sular, yeşilden sarıya ve kızıla dönen yaprakların arasında akarken, bölge sakinleri ve doğa fotoğrafçıları için kaçırılmayacak manzaralar oluştu.
Yaz aylarının sıcak ve kurak atmosferi geride kalırken, Toprakkale sınırlarından geçerek Ceyhan Ovası'na ulaşan Karaçay Deresi ve çevresi, mevsimin en güzel renklerine büründü. Makilik ve çınar ağaçlarının yoğun olduğu dere kenarları, sarı, turuncu ve altın tonlarının eşsiz bir harmonisini sunarak adeta bir doğa tablosunu andırıyor.
Fotoğraftan Yükselen Sessiz Melodi
Yüksek çözünürlüklü fotoğrafta, Karaçay'ın berrak suları, büyük ve pürüzsüz kayalar arasından akıyor. Dere yatağında biriken irili ufaklı taşlar, suyun akışına ritmik bir engel oluştururken, fotoğrafın alt kısmında su seviyesinin nispeten alçaldığı görülüyor. Bu durum, sonbahar yağışlarının tam olarak başlamadığı ancak çevrenin mevsimsel değişime girdiği o dingin anı yakalamış durumda.
Dere kenarını çevreleyen ulu çınar ağaçları (çınarlar), baskın sarı ve altın rengi yapraklarıyla kadrajı adeta bir tünel gibi sarıyor. Bu renk cümbüşü, Adana Bölümü'nün tipik Akdeniz bitki örtüsünün bile sonbahara ne kadar güçlü tepki verdiğini gösteriyor. Yeşilin hala direndiği yerler olsa da, dökülmeye başlayan yapraklar suyun yüzeyinde ve kayaların üzerinde yumuşak bir halı oluşturmuş.
Toprakkale ve Karaçay'ın Hayati Önemi
Daha önce yayımlanan coğrafi etütlerde de belirtildiği gibi, Amanos Dağları'ndan beslenen Karaçay Deresi, bölgenin hem ekolojik dengesi hem de tarımsal faaliyetleri için hayati bir kaynaktır.
Bölge halkı ve çevre illerden gelen ziyaretçiler, Kömbesi ile meşhur Zorkun Yaylası'na çıkan yolların üzerindeki Karaçay'da durarak sonbaharın bu huzur veren atmosferini deneyimleme fırsatı buluyor.
Uzmanlar, kış yağışları başlamadan önce, dere yatağının bu sakin ve renkli halinin korunması gerektiğini, doğanın bu görsel zenginliğinin bölge turizmi için de önemli bir potansiyel taşıdığını belirtiyor.
Karaçay'da sonbahar, doğanın sanatını sergilediği sessiz bir davet niteliğinde.




