Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği’nden Uzman Dr. Ayhan Kol, kalpte sorun olduğuna işaret eden belirtileri şöyle sıralıyor: “Özellikle efor sırasında göğüs ağrısı, nefes darlığı ve sıkışma hissi kalp hastalıkları açısından önemlidir. Aniden gelen çarpıntı hissi veya nabız düşüklüğü de kritik uyarılar arasında yer alır.”
Dr. Kol, çarpıntı hissine dikkat çekerek, bazı hastaların bunu fark edemeyebileceğini belirtiyor. Özellikle ileri yaş grubundaki bireylerde yalnızca tansiyon düşüklüğü nedeniyle ritim bozukluğu yaşanabileceğine dikkat çekiyor. Bu nedenle şikayetleri olan kişilerin hayati verilerinin ölçülmesi ve acile başvurduğunda EKG veya tansiyon kontrolü yapılması kalp sağlığı açısından temel bilgi sağlıyor.

Ne Zaman Hekime Başvurulmalı?
Kalp ve damar hastalıkları yaşam şekli, genetik yatkınlık ve kronik hastalıklarla bağlantılı olarak gelişebiliyor. Hipertansiyon, yüksek kolesterol, sigara kullanımı ve diyabet başlıca risk faktörleri arasında. Ancak sağlıksız yaşam alışkanlıkları olan herkes risk altında bulunuyor.
Dr. Kol, “Sıkıştırıcı göğüs ağrısı yeni başladıysa, şiddetliyse ve birkaç dakikadan uzun sürüyorsa mutlaka acil servise başvurulmalı. Kısa süreli tekrar eden ağrılar da acil değerlendirme gerektirir. Acil servis sonrası durum ciddi değilse mutlaka bir kardiyoloji hekimine muayene olunmalı” uyarısında bulunuyor.

Kalp Krizinin Belirgin Sinyalleri
Kalp krizinde genellikle sıkıştırıcı göğüs ağrısı görülür. Soğuk terleme, nefes darlığı ve göğüs sıkışması da eşlik edebilir. Ancak yaşlılar, kadınlar ve diyabet hastaları ağrıları daha az algılayabilir; bu kişilerde hazımsızlık, mide bulantısı, çene veya sırt ağrıları kalp krizinin belirtisi olabilir.
40 yaş üstü kişilerin, şikayetleri olmasa bile ayda bir kez tansiyonlarını ölçmesi, cihazın verdiği nabız uyarılarını takip etmesi ve gerekirse hekime başvurması öneriliyor.

Kalbi Güçlendiren Yaşam Alışkanlıkları
Kalp sağlığını korumak için düzenli fiziksel aktivite ve sağlıklı beslenme kritik öneme sahip. Dr. Kol, “Haftanın 4-5 günü en az 30-45 dakika fiziksel aktivite yapılmalı. Sigara ve tütün ürünlerinden uzak durulmalı, stresi yönetmeli ve iyi uyunmalı” diyor.
Risk grubundaki tansiyon, şeker ve kalp hastalığı öyküsü olan kişilerin sonbahar ve kış dönemlerinde pnömoni ve influenza aşılarını yaptırması, kalabalık ve hastalık bulunan ortamlarda maske takması, düzenli hekim kontrollerini aksatmaması hayati önem taşıyor.
Kalp, tehlike yaklaşmadan önce vücuda gönderdiği uyarılarla hayat kurtarabilir; bu nedenle belirtiler dikkate alınmalı ve önlem alınmalı.




