Orta Doğu’da gerilim yeniden zirveye tırmanırken, İran ile İsrail arasında yaşanan karşılıklı saldırılar dünya kamuoyunda yankı buldu. ABD’nin Fordo, Natanz ve İsfahan’daki nükleer tesislere düzenlediği operasyonların ardından İran’dan gelen misilleme dikkatleri çekti. Bu saldırılarda İran’ın yerli üretimi olan Hayber Füzesi öne çıktı.

Hayber Füze2İran Devrim Muhafızları tarafından geliştirilen ve 2022 yılında ilk kez tanıtılan Hayber, taşıdığı yıkıcı harp başlığı ve manevra kabiliyetiyle dikkatleri üzerine çekiyor.


💥 Hayber Füzesi’nin Etkisi Nedir?

Hayber, taşıdığı 550 kilogramlık yüksek patlayıcılı harp başlığıyla hedef aldığı alanlarda ciddi fiziksel yıkım oluşturabiliyor. İran kaynaklarına göre, bu füze özellikle Demir Kubbe gibi gelişmiş hava savunma sistemlerini aşmak üzere tasarlandı.

Katı yakıtlı yapısı sayesinde çok kısa sürede fırlatılabilen Hayber, özellikle sürpriz ve önleyici saldırılar için stratejik avantaj sunuyor. Terminal safhada yön değiştirme yeteneği sayesinde tespiti ve engellenmesi oldukça güç.

Füzenin sahip olduğu aerodinamik yapı, onu hem savunma sistemlerine karşı etkin hem de psikolojik savaş açısından caydırıcı kılıyor. İsrail’in stratejik hedeflerine yönelik tehditleri arttıran Hayber, İran’ın uzun menzilli vurucu gücünde yeni bir dönemi temsil ediyor.


Hayber Füze3🚀 Hayber Füzesi’nin Hızı Ne Kadar?

Fırlatıldıktan sonra çarpma anında Mach 2 ila Mach 3 (yaklaşık 680–1020 m/s) hızlara ulaşabiliyor. Bu da Hayber’in hedefe ulaşma süresini kısaltıyor ve erken tespit sistemlerinin etkinliğini azaltıyor.

Özellikle hedefe yaklaşırken yaptığı ani manevralar sayesinde radarlar tarafından izlenmesi oldukça zorlaşıyor.


Hayber Füze4

🔍 Hayber Füzesi Özellikleri

Katı yakıtlı motoru sayesinde hızlı konuşlanabilen Hayber, ticari araçlara entegre mobil lançer sistemleri ile taşınabiliyor. Bu sayede, sabit üs ihtiyacı ortadan kalkıyor ve farklı bölgelerden aniden fırlatılabiliyor.


🌍 Jeopolitik Yansıma

Hayber Füzesi’nin savaş alanındaki etkisinden çok, uluslararası dengeler üzerindeki psikolojik ve stratejik etkisi de büyük. İran bu sistemle hem bölgesel caydırıcılığını hem de uzun menzilli vurucu kapasitesini sergilemiş oldu.

Bu gelişme, yalnızca İran-İsrail hattını değil; aynı zamanda Körfez ülkeleri, ABD ve NATO’nun da dikkatle takip ettiği bölgesel güç dengelerini doğrudan etkiliyor.

Muhabir: Resul Özdil