"Bilginin ışığını yüreğimize, umudun ateşini geleceğimize taşıyan tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun; iyiliğe adanmış hayatlarınız daim olsun."

Soru 1: Öğretmenliği var eden, onu bu kadar kutsal kılan içsel güç nedir?

Öğretmenliğin kökleri, insana duyulan sınırsız inanç ve sevgidir. Bu kutsal mesleğin ilk temsilcisi Hz. Muhammed (s.a.v.), "Ben ancak bir muallim olarak gönderildim." buyurarak, hakikatin rehberi olmanın, insanlığa sunulabilecek en büyük hizmet olduğunu ilan etmiştir. Bu söz, öğretmenliğin sadece bilgi nakletmek değil, gönül bahçelerini sulamak, zihinlerdeki puslu perdeleri aralamak olduğunun en yüce ifadesidir.

Soru 2: Öğretmenlik, neden zamanın ötesinde bir değere sahiptir?

Çünkü öğretmen, toprağın altındaki cevheri gören, ona şekil veren bir sanatkârdır. Bazen bir çocuğun hayatını, söylenen tek bir güzel cümle, atılan bir tohum kadar saf bir dokunuş değiştirir. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk, o mütevazı kara tahta başında bir millete yeni bir dil, yeni bir alfabe öğretirken, aslında yepyeni bir geleceğin temelini atıyordu. O tahta, sadece yazı yazılan bir yüzey değil, bir milletin kader çizgisinin yeniden çizildiği kutsal bir levhaydı.

Soru 3: Bir öğretmenin dokunuşu, bir insanın kaderini gerçekten değiştirebilir mi?

Hiç şüphesiz evet. Ve bu dokunuş, bir kez temas etti mi, tıpkı bir ırmak gibi, o hayatın her kıyısını sonsuza dek şekillendirir. Bir öğretmen; kimsesiz sanılan bir çocuğa aile olur, umudunu yitirmiş bir gencin yüreğine yeniden ateş düşürür, fark edilmemiş bir dehanın kilidini aralar.

Tüm büyük başarı hikâyelerinin perde arkasında, o başarıyı ilk hisseden ve besleyen bir öğretmenin emeği vardır. Karşımıza çıkan her bir güzel insan -bir mühendis, bir doktor, bir anne, bir devlet adamı- önce bir öğretmenin sevgi ikliminde filizlenmiştir.

Soru 4: Bugün sınıflarda ter döken öğretmenler, hangi kadim mirasın taşıyıcısıdır?

Bugünün öğretmenleri, insanlık tarihinin en ağır ve en kıymetli emanetini taşırlar. Bu emanet;

· Hz. Muhammed'in merhamet ve rehberlik bayrağını,
· Başöğretmen Atatürk'ün aklın ve bilimin ışığındaki aydınlanma meşalesini,
· O kara tahtanın karşısında gösterilen bitmek bilmeyen sabrı,
· Ve bir öğrencinin bakışlarında parlayan, geleceğe dair sınırsız umudu temsil eder.

Onlar sadece formüller, kurallar anlatmaz; onlar yüreklere cesaret, zihinlere ufuk, karakterlere dürüstlük nakşederler.

Soru 5: Öğretmenlik neden sadece bir meslek değil, bir yaşam biçimidir?

Çünkü öğretmenlik, "ben"i değil, "biz"i inşa etmektir. Öğretmen, kendi varlığını, yetiştirdiği her fidanın gölgesinde bulur. Onun için en büyük başarı, sınav kağıdındaki not değil, yıllar sonra kapısını çalan bir öğrencisinin "Sizin sayenizde iyi bir insan oldum." sözleridir. Öğretmenlik, kendini insanlığa armağan etmenin en soylu, en kalıcı yoludur.

Soru 6: 24 Kasım Öğretmenler Günü, bir millet için ne ifade eder?

Bu gün, bir milletin kendi geleceğine olan inancının ve saygısının tezahürüdür. Medeniyetleri inşa eden gerçek mimarların, sınıfların sessiz kahramanlarının fark edildiği andır. Geleceğin temellerinin, bugünün öğretmenlerinin avuçlarında şekillendiğini hatırlama günüdür.

Son Soru: Peki, biz öğrenciler, hayatımıza dokunan bu insanlara ne borçluyuz?

Onlara, yalnızca bir gün değil, her daim hatırlanan bir teşekkür borçluyuz. Yolumuza düşürdükleri her ışık için içten bir dua borçluyuz. Ve en önemlisi, bir öğretmenin bir çocuğun kaderine dokunmasının, aslında tüm insanlığın kaderine dokunmak olduğu bilincini gelecek nesillere taşıma sorumluluğunu borçluyuz.

---

"Bilginin ışığını yüreğimize, umudun ateşini geleceğimize taşıyan tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun; iyiliğe adanmış hayatlarınız daim olsun."