İnsanlık tarihinin Üç Milyon yıl önce Afrika’dan başlattığı yolculuk sona mı eriyor?
Son zamanlarda Arkeometri’nin bir disiplin dalı haline gelmesiyle birlikte gizemleri çözülmeye başlayan insanlık tarihi, hala soru işaretleriyle dolu.
Homo habilis (yetenekli insan), bilinen en eski Homo türü olup, 2,4 milyon yıl önce ortaya çıktı ve 1,4 milyon yıl evvel yok oldu. İnsanlık evriminde bir devrim niteliği taşıyan homo cinsinin ayağa kalkması ve iki ayak üzerinde yürümesi Homo Erectus dönemine, yaklaşık 1,9 milyon ila 143.000 yıl önce yaşamış soyu tükenmiş insana denk gelir. Homo Habilis ve Homo Erectus yaklaşık Beş Yüz bin yıl birlikte yaşadı. Bu süreçte Habilis-Erectus melezi bir tür var mıydı, henüz bilmiyoruz.
Homo Rhodesiensis’in 800.000 yıl önce evrimleştiği ve 120.000 yıl önce yok olduğu düşünülüyor. Neandertal ya da Neandertal insanı, günümüzden yaklaşık 250 bin ila 40 bin yıl önce yaşamış insan türüydü. Denisovalılar, Neandertal insanı ve Homo Sapiens‘in çağdaşlarıydı. DNA kanıtları, aslında Neanderthallerin ve Denisovalıların Denisovalı mağarasında birlikte yaşadıklarını düşündürüyor. Denisova insanının Altay bölgesinde bulunan fosilleri 40.000 yıl öncesine tarihlendi ve Aşağı yukarı bu tarihten kısa bir sürede yok oldu.
Şu an Dünya’daki tek homo türü olan ve yaklaşık 300 bin yıl evvel ortaya çıkan homo sapiens varlığını sürdürme çabasında ve genlerinin %3-4 ü Neandertal özelliği taşıyor.
Yaşadığımız son yıllarda, Paleontoloji, gelişim biyolojisi ve morfolojik alanda yaşanan gelişmeler sayesinde elde edilen verilere anatomik ve genetik alanlardaki bulgularında eklenmesiyle antropoloji disiplini önemli mesafeler katetti.
Ne yazık ki tüm bu bilgiler ve arkeometrik veriler, homo sapiens dışındaki bu homo türlerinin neden yok olduğunu açıklamaya yetmiyor.
Homo sapiens dışındaki insan türlerinin yok oluş nedenleri bir adaptasyon sorunuysa o zaman akıla şöyle bir soru geliyor.
İçinde yaşadığımız ve başlangıcı neolitik döneme kadar uzanan endüstri çağına ve bu çağın evrelerine uyum göstermeye çalışan homo sapiens adaptasyon sürecini daha ne kadar sürdürebilecek?
Endüstri 1.0. la başlayan mekanizasyon çağı, endüstri 2.0. la kitle üretimi çağına, endüstri 3.0. olarak tanımlanan otomasyon çağı ise kısa zamanda
endüstri 4.0. akıllı fabrikalar dönemine dönüşmüş durumda.
Şu an endüstri 5.0. yaşamımıza girmiş durumda. Endüstri 4.0'ın dijitalleşme ve otomasyon amacı insan iş gücünü hedef alırken, endüstri 5.0., insanın yaratıcılığını ve duygusal zekasını teknolojiyle birleştirerek üretkenliği artırmayı hedeflemektedir.
Makinaların yapay zekanın emrine girmesi, sapiensin adaptasyon sürecini nasıl etkileyeceği çok önemli bir soru gibi görünüyor.
Geleceğin Homo Sapiens’i ,kol, bacak, göz gibi hayati organlarının yerine sinir sistemlerine adapte edilecek aygıtlarla biyonik insana mı dönüşecek. Bu geçiş süreci Neandertal-Homo Sapiens melezi gibi yeni bir Biyo Homo tür mü ortaya çıkaracak?
Bu “Biyo Homo” tür Homo Sapiens’in sonu mu olacak?
Neresinden bakılırsa bakılsın Homo Sapiens’i zor günler bekliyor gibi görünüyor.