Yeni bir araştırmanın bulguları, beynimizin yaşla birlikte olayları kaydetme hızının yavaşlaması nedeniyle zamanın hızlandığı yönündeki köklü bir felsefi düşünceyi, modern nörobilim verileriyle destekliyor.

30 Eylül'de saygın Communications Biology dergisinde yayımlanan çığır açıcı çalışma, yaşlı yetişkinlerin beyinlerinin, gençlere kıyasla aynı süre içinde daha az "anlık olay" kaydettiğini ortaya koydu. Bu durum, zamanın öznel algısının hızlanmasının bilimsel mekanizmasını açıklayabilir.

Osmaniyeliler Dikkat Türkiye 2025’Te Kış Saatine Geçmeyecek5

HITCHCOCK DİZİSİ İLE BEYİN TAKİBİ

Araştırmacılar, bu gizemi çözmek için Cambridge Yaşlanma ve Nörobilim Merkezi (Cam-CAN) tarafından yürütülen uzun soluklu bir projenin verilerini kullandı. Toplam 18 ila 88 yaşları arasında değişen 577 katılımcı, ünlü Alfred Hitchcock dizisinin "Bang! You’re Dead” adlı sekiz dakikalık bir bölümünü izlerken, beyin aktiviteleri fonksiyonel MRI (fMRI) cihazıyla titizlikle kaydedildi.

Türkiye’de Sayaç Devrimi Başlıyor!
Türkiye’de Sayaç Devrimi Başlıyor!
İçeriği Görüntüle

Önceki çalışmaların, bu özel bölümün izleyicilerde en yüksek düzeyde senkronize beyin aktivitesi oluşturduğunu göstermesi nedeniyle bu klip özellikle seçildi. Bu, beynin olayları algılama ve takip etme sürecini incelemek için adeta bir "laboratuvar ortamı" sağladı.

Osmaniyeliler Dikkat Türkiye 2025’Te Kış Saatine Geçmeyecek3

YAŞLI BEYİN DAHA AZ "AN" KAYDEDİYOR

Araştırmacılar, elde edilen fMRI verilerini analiz etmek için Greedy State Boundary Search (GSBS) adı verilen özel bir bilgisayar algoritması kullandı. Bu algoritma, beynin stabil aktivite örüntüleri arasındaki geçişleri, yani beynin bir olayı bitirip diğerine geçtiği anları "anlık" olarak tespit edebiliyor.

Analiz sonuçları çarpıcıydı:

  1. Yaşlı katılımcıların beyinleri, yeni aktivite durumlarına (yeni bir an/olay kaydetmeye) daha seyrek geçti.

  2. Kaydettikleri bu sinirsel durumlar, gençlere göre daha uzun sürüyordu.

Araştırmacılar, bu bulguyu şöyle yorumluyor: "Aynı süre içinde daha uzun (dolayısıyla daha az sayıda) sinirsel durum, yaşlı yetişkinlerin zamanı daha hızlı algılamasına katkıda bulunabilir."

Yaz Saatı VsARİSTOTELES'İN ZAMAN FELSEFESİ DOĞRULANIYOR

Bu nörolojik bulgu, milattan önce 4. yüzyıla dayanan bir felsefi düşünceyi gündeme getiriyor: Aristoteles’e göre, belirli bir zaman diliminde ne kadar çok "önemli olay" meydana gelirse, öznel olarak o zaman o kadar uzun hissedilir.

Yani, yaşlı bireylerin beyni aynı sekiz dakikada genç bir beyne göre daha az "olay/an" kaydettiği için, zamanın kendilerine neden adeta "uçup gitmiş" gibi geldiği bilimsel bir zemin kazanmış oluyor.

YAŞLANMA İLE GELEN NÖRAL FARKLILAŞMA KAYBI

Peki bu yavaşlamanın nedeni ne? Bilim insanları, durumu "yaşa bağlı sinirsel farklılaşma kaybı (neural dedifferentiation)" olgusuna bağlıyor. Yaş ilerledikçe, beynin farklı bölgelerinin aktivitesi daha az spesifik hale geliyor. Örneğin, genç beyin sadece yüzlere tepki veren hücrelere sahipken, yaşlı beyinde bu hücreler yüz olmayan nesnelere de tepki vermeye başlıyor. Bu genelleşme, beynin bir olayın kesin bitişini ve diğerinin başlangıcını net olarak ayırt etmesini zorlaştırabilir.

Saatuygulaması

SADECE BEYİN DEĞİL, YAŞAM TECRÜBESİ DE ETKİLİ

Araştırmacılar, zaman algısındaki bu değişimin sadece nörolojik mekanizmalarla açıklanamayacağını da kabul ediyor. Polonyalı dilbilimci Joanna Szadura'nın belirttiği gibi, beynin içsel zaman ölçeği ile toplumun lineer zaman (saat, gün) ölçümleri birbirinden farklı.

Ek olarak, Hollanda Radboud Üniversitesi’nden araştırmacı Linda Geerligs, kişisel deneyimlerin önemini vurguluyor. Yeni deneyimler yaşamak, seyahat etmek ve sosyal etkileşimler, zamanın daha dolu ve bu nedenle daha uzun algılanmasına neden olabilir.

Sonuç olarak, yaşlandıkça zamanın hızlandığı hissi; beynin olayları kaydetme hızındaki düşüş ve kişisel deneyimlerin tekrar eden doğası gibi iki ana faktörün birleşimiyle açıklanıyor. Daha dolu bir zaman algısı için, uzmanlar beyni yeni ve alışılmadık deneyimlerle beslemeyi tavsiye ediyor.

Muhabir: Mehmet Çardak