Türkiye ile Gürcistan arasında uzun yıllardır devam eden, sadece kimlik kartıyla yapılan sınır geçişlerinde 1 Ocak 2026’dan itibaren yeni bir dönem başlıyor. Gürcistan hükümeti, Türk vatandaşlarının ülkeye girişlerinde geçerli seyahat ve sağlık sigortası yaptırmalarını zorunlu kıldı.

Kimlik ve pasaport artık tek başına yeterli olmayacak
Daha önce Gürcistan Parlamentosu tarafından kabul edilen ve 1 Haziran 2024’te yürürlüğe girmesi planlanan düzenleme, teknik ve idari nedenlerle 2026 yılına ertelenmişti. Yeni kuralla birlikte, Türk vatandaşları kimlik veya pasaportla ülkeye giriş yapmaya devam edecek ancak bu belgeler tek başına geçiş için yeterli sayılmayacak. Günübirlik ziyaretler dahil olmak üzere, Gürcistan’a giriş yapacak her yolcudan geçerli bir seyahat ve sağlık sigortası poliçesi ibraz etmesi talep edilecek.

Gerekçe: Artan trafik kazaları ve sağlık sorunları
Gürcistan makamları, Türk vatandaşlarının ülkede yaşadığı trafik kazaları ve ani sağlık problemlerinin sigortasız gerçekleşmesinin, yüksek tedavi maliyetleri ve iki ülke arasında hukuki sorunlara neden olduğunu belirtti. Yeni uygulamanın bu mağduriyetlerin önüne geçmeyi amaçladığı ifade edildi.

Hopa-Sarp Sınır Kapısı’ndan günübirlik geçişlerde de sigorta zorunlu
Düzenleme, Hopa-Sarp Sınır Kapısı üzerinden Batum’a günübirlik geçenleri de kapsıyor. Böylece kısa süreli seyahatlerde dahi sigorta yaptırmak zorunlu hale geliyor. Yetkililer, 1 Ocak 2026’dan sonra sigorta poliçesi olmayan Türk vatandaşlarının Gürcistan’a girişine izin verilmeyeceğini vurguluyor.

“Karşılıklılık ilkesi ve makul çözümler önemli”
Konuyla ilgili değerlendirme yapan Hopa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Osman Demircioğlu, kararın tek taraflı bir zorluk olarak görülmemesi gerektiğini belirtti. Türkiye’de yabancı araçlar için zorunlu trafik sigortası uygulandığını hatırlatan Demircioğlu, şu ifadeleri kullandı: “Gürcistan’ın insan girişlerinde benzer sigorta talebi, karşılıklılık açısından değerlendirilebilir. Önemli olan, vatandaşlarımızı zorlamadan, makul ve ulaşılabilir çözümlerle sürecin yönetilmesi. Hem güvenliği sağlamak hem de bölgedeki ticari ve sosyal hareketliliği olumsuz etkilemeden uygulamanın hayata geçirilmesini talep ediyoruz.”





