Adem Yücel: “Gerçek Barış Cumhuriyettir”
Eğitim-İş Sendikası Osmaniye İl Başkanı Adem Yücel, Lozan Barış Antlaşması'nın 101. yıldönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yayımlayarak, Lozan’ın yalnızca bir barış antlaşması değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlık belgesi olduğunu vurguladı. Yücel, açıklamasında Lozan’a yönelik saldırıların Cumhuriyet’e karşı bir duruş olduğunu ifade ederek, “Gerçek barış, Cumhuriyet’in ta kendisidir” dedi.
“Lozan, Savaş Meydanındaki Zaferin Hukuki Zaferidir”
24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması, sadece bir diplomatik belge değil, emperyalizme karşı verilen Kurtuluş Savaşı’nın masa başındaki nihai zaferi olarak tarihe geçti. Eğitim-İş Osmaniye İl Başkanı Adem Yücel, açıklamasında bu tarihi gerçeğe dikkat çekerek şunları kaydetti:
“Lozan, yedi düvele karşı kazanılan askeri başarının siyasi ve diplomatik alandaki tescilidir. Sevr ile milletimize vurulmak istenen zincirler, Lozan’da parçalanmış; halkın egemenliği uluslararası alanda kabul edilmiştir. Bu antlaşma, Cumhuriyetimizin tapusudur.”
“Lozan Halk Egemenliğine Dayalı Rejimin Kuruluş Belgesidir”
Yücel, Lozan’ın yalnızca savaşın sona ermesini değil, yeni bir rejimin kuruluşunu simgelediğini de vurguladı:
“Kapitülasyonların kaldırılması, Türkiye’nin ekonomik ve hukuki egemenliğinin tanınması, Misak-ı Milli hedeflerinin büyük ölçüde hayata geçirilmesi Lozan ile mümkün olmuştur. Bu antlaşma, halk egemenliğine dayalı Cumhuriyet rejiminin zeminidir.”
“Lozan’a Saldırılar Cumhuriyet’in Temeline Saldırıdır”
Eğitim-İş İl Başkanı Yücel, Lozan’a yönelik bazı çevrelerden gelen eleştirilerin sadece antlaşmaya değil, Cumhuriyet’in temel değerlerine yönelik olduğunu belirtti. Özellikle son dönemde artan söylemlerin, ulus devlet ve laik hukuk sistemini hedef aldığını söyledi:
“Cumhuriyetimizin temeli olan ‘Türk Milleti’ kavramı, sistemli bir şekilde hedef alınıyor. Lozan’ın reddi, yurttaşlık esasına dayalı ulus devlet modelinden uzaklaşıp, etnik temelli bir parçalanmayı dayatmaktadır. Bu, emperyalist projelere hizmet eden çok tehlikeli bir yaklaşımdır.”
“Büyükelçilerin ve Siyasilerin Açıklamaları Endişe Verici”
Yücel, özellikle ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Nicholas Barrack’ın "Türkiye, Osmanlı’nın millet sistemine dönmelidir" şeklindeki sözlerinin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Türk, Kürt, Arap’ vurgulu açıklamalarının, Anayasa’daki “Türk Milleti” kavramına açıkça aykırı olduğunu belirtti:
“Bu söylemler, toplumu etnik kimlikler üzerinden bölme çabasının yansımalarıdır. Oysa Lozan’ın ve Cumhuriyet’in temeli, tüm kimlikleri yurttaşlık ortak paydasında birleştirmektir.”
“Laik, Demokratik, Halkçı Cumhuriyetin Teminatı Lozan’dır”
Yücel, açıklamasında Eğitim-İş Sendikası olarak Lozan Antlaşması’nın kazanımlarını yalnızca geçmişin değil, geleceğin de güvencesi olarak gördüklerini belirtti:
“Cumhuriyetimizi ayakta tutan temel değerler; laiklik, halk egemenliği, eşit yurttaşlık ve hukuk devleti anlayışıdır. Lozan’a ve onun tarihsel mirasına sahip çıkmak, Cumhuriyet’e ve bağımsız Türkiye idealine sahip çıkmaktır.”
“Gerçek Barış Cumhuriyet’tir!”
Lozan Antlaşması’nın 101. yıl dönümünde, Eğitim-İş’in Cumhuriyet’e ve kazanımlarına sahip çıkma kararlılığını yineleyen Adem Yücel, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Bugün hâlâ Lozan’a saldırılıyorsa, bu Cumhuriyet’ten ve halk egemenliğinden duyulan rahatsızlığın göstergesidir. Eğitim-İş olarak; Lozan’a, ulus devlet anlayışına, laikliğe ve ‘Türk Milleti’ kavramının birleştirici gücüne sonuna kadar sahip çıkıyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki: Gerçek barış, Cumhuriyet’tir!”






