TOPRAKKALE’DE DAVET, DÖRTYOL’DA ISRAR
Mustafa Kemal Paşa, 13 Ocak 1925’te Adana’ya geldi. Geceyi Misis’te, tren vagonunda geçirdi. Ertesi gün eşi Latife Hanım ile birlikte Dörtyol’a hareket etti. Osmaniyeli bir heyet, o sırada Toprakkale’de bulunan Atatürk’ü memleketlerine davet etti. İlk etapta net bir cevap alamayan heyet, davetlerini yenilemek için Dörtyol’a kadar giderek Atatürk’ü Osmaniye’ye gelmeye ikna etti.
16 OCAK 1925: OSMANİYE TARİHİ BİR GÜN YAŞADI
16 Ocak 1925 sabahı, saat 09.00’da Dörtyol’dan hareket eden Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa, saat 11.00’de Osmaniye’ye ulaştı. Hâkimiyet-i Milliye gazetesi, Osmaniye halkının coşkusunu şu başlıkla verdi:
"Toprakkale, Osmaniye, Dörtyol’da Halk Bütün Merbutiyet ve Muhabbetini Büyük Reisimize İbraz Etmiştir."
Tren istasyonunda binlerce Osmaniyeli, alkışlar ve "Yaşa!" tezahüratlarıyla Paşa’yı karşıladı. Atatürk, halkın içten sevgisine teşekkür ederek otomobiline bindi. Şehir merkezine doğru hareket eden konvoyun iki yanında eski Kuvâ-yi Milliyeciler atlarıyla cirit gösterisi yaptı.
Atatürk, Osmaniye’de önce Cebelibereket Valiliği’ni, ardından Halk Fırkası Mahfeli’ni ve Belediye Binası’nı ziyaret etti. Halk Fırkası Mahfeli’nde hatıra defterine yazdığı şu cümleler, Osmaniye halkına duyduğu sevgiyi gözler önüne serdi:
"Osmaniye Kasabasını ve buranın halkını ziyaret edebildiğimden çok memnun oldum. Halkın gösterdiği kalbî ve samimî tezahürattan fevkalâde mütehassısim. Bu güzel kalpli mert insanlar arasında daha ziyade kalmak saadeti içün ayrıca fırsat arayacağım." (16 Kânunusani 1341/Gazi Mustafa Kemal)
Atatürk, şehir merkezinde kısa bir gezinti yaptıktan sonra saat 13.30’da Osmaniye’den ayrılarak Adana’ya hareket etti.
19 KASIM 1937: İSTASYONDA UNUTULMAZ ANLAR
Osmaniye halkı, Atatürk’ü bir daha görme şansını 19 Kasım 1937’de yakaladı. Doğu Anadolu seyahatinden dönen Atatürk’ün trenle Osmaniye’den geçeceği öğrenilince istasyonda büyük bir kalabalık toplandı. Tren gecikince halk bir süre bekledi, ancak saatler ilerleyince dağılmaya başladı. Önce güvenlik amacıyla öncü bir tren geçti. Bu gelişin ardından Atatürk’ün treninin geleceğini anlayan Osmaniyeliler yeniden istasyona koştu.
Birkaç dakika sonra tren göründü. Atatürk, vagonda masasının başında oturuyordu. Halkı görünce ayağa kalktı ve pencereye yöneldi. Yanında Bayındırlık Bakanı Ali Çetinkaya ve Dışişleri Bakanı Dr. Tevfik Rüştü Aras vardı.
İstasyondaki öğrencilerden biri olan Nail’e seslenen Atatürk, ona nereli olduğunu sordu. Nail, "Bor’luyum" diye yanıt verdi. Bunun üzerine Atatürk, orada bulunan Osmaniye Numune Mektebi Müdürü Cemal Gürtan’a "Bor’un anlamını biliyor musun?" diye sordu.
Müdür, "Ekilip biçilmeyen yer" diye cevap verince Atatürk’ün kaşları çatıldı. Aynı soruyu küçük Nail’e yöneltti. Öğrenci, "Bor, sulak ve mümbit yerdir" yanıtını verince Atatürk, hayretle müdüre döndü ve sert bir şekilde sordu:
"Nasıl oluyor, okulun müdürü borun manasını bilmiyor da öğrenci biliyor?"
Bu olaydan sonra Atatürk, genç Nail’in eğitimine özel önem verilmesini istedi ve kaymakama talimat vererek onu Ankara’ya gönderdi.
ATATÜRK’ÜN OSMANİYE’YE BIRAKTIĞI MİRAS
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Osmaniye’ye gerçekleştirdiği bu ziyaretler, halkın ona duyduğu sevginin ve bağlılığın bir göstergesi oldu. Osmaniye, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunu büyük bir coşku ve heyecanla karşılarken, Atatürk de Osmaniye halkının samimiyetine ve mertliğine duyduğu hayranlığı açıkça ifade etti.
Bugün Osmaniye’de Atatürk’ün adını yaşatan birçok eser ve anı, bu büyük liderin şehre bıraktığı mirasın bir parçası olarak varlığını sürdürüyor.