Çok değerli okurlarım. Kurban Bayramınızı En Kalbi Duygularımla Tebrik Eder Saygı Sevgi ve Muhabbetlerimi Sunar Birlik Beraberliğimize Vesile Olmasını Temenni Ederim. Kurban Allah’ın (c.c) mümin kullarına ikramı olan özel bir bayramdır.

Allah’ın (c.c) ikramı olanda ise sayısız; hayır, hikmet, fazilet ve bereketler vardır. Bunu ümmetçe hem Ramazan hem de kurban bayramlarında her yıl yaşayarak görmekteyiz. Dolayısıyla bu günlerin değerini bilelim. Birlik beraberlik, kardeşlik, paylaşma, yardımlaşma, dayanışma, sevgi ve merhamet iklimi olarak gereği gibi değerlendirelim.

Yani Sıla-i rahim ve memleket ziyareti yapalım. Bu kavram İslami bir kavramdır ve bizim inancımızın özünü medeniyetimizin gerekliliğini anlatan ve bir nevi örfümüz ve adetimiz olmuştur. Kelime olarak rahim ilişkisi demektir.

Ana rahmi sözünden gelir. O da Allah''ın Rahman ve Rahîm isimlerinden. Bu aynı zamanda ana rahminin Allah''ın Rahman ve Rahîm isimleriyle, O''nun rahmet ve merhametiyle oluşturulduğunu anlatır, sıla-ı rahim; aralarında rahim bağı olan yakın ve uzak akrabalarıyla ilişkili olmak, onların hal ve hatırını sormak, dertleriyle dertlenmek, onlara el uzatıp ihsanda bulunmak, memleketini değil, yakınlarını ziyaret etmek ve bütün bunları rahmet ve merhametle yapmak demektir.

Ve İslam yardımlaşma ve dayanışmada akrabalık bağını da kolaylaştırıcı bir motif olarak kullanır. Çünkü verebilmekte sevgi ve acıma duyguları etkilidir. İnsan yakınlarını daha çok sever ve acır.

Hadisi kutside Allah şöyle der; “Rahmi ben kendi ismimden türettim. (Rahman ve Rahîm isminden). O halde kim rahim ilişkisini/sıla-i rahmi keserse ben de onunla ilişkimi keserim”. Açıktır ki, Allah''ın ilişkisini kestiği insan artık O''nun rahmetini ve merhametini bulamaz. Kısaca rahim bağı, canlı tutulması, koparılmaması gereken bir bağdır.

Hatta insanı Allah''a ulaştıran bağlardan biridir. Burada benim maksadım akıl vermek tabiki değildir. Ama özümüzde bu melekelerimiz var ve bunu pratiğe dönüştürmek hem bizleri ve hemde ziyaret ettiğimiz kişilere memnun edecektir.

Güzeli yaşayalım dostluğumuzu taçlandıralım, gidebildiğimize gidelim gidemediklerimizi en azından telefonla aramaya çalışalım hal hatırlarını soralım. Burada inanın yapan kazanacaktır. Anne, baba, bacı kardeş, amca dayı, eski yeni iş arkadaşı okul arkadaşı, hatta ilkokul ortaokul lise öğretmeni gibi. Bünün sayısını arttırabilirsiniz. İmamlar hep hutbelerde söyler dini kitaplarda da yazılıdır. Müslüman üç günden fazla küs durmaz diye.Kan davası yok, namus problemi yok ama benim hakkımda filan kişiye serzenişte bulunmuş olumsuz kelimeler kullamış gibi altı doldurulamayan cümleler. Ne olur küs durmayalım, tavır koymayalım.

Hele hele de bu günlerde siyaset arenası hareketli, siyasilerin üzücü ve kırıcı tartışmalarını aile içinde gündemimize almamaya lütfen çok ama çok özen gösterelim.

İmkanlar ölçüsünde kurbanımızı keselim, yiyelim içelim kötülük olmasın, hayata güzel bakalım güzellikleri paylaşalım, güzel düşünelim ve hayatımızdan lezzet alalım.