Tadı ve dokusunun tavuk etine benzemesiyle öne çıkan bu mantar, son yıllarda hem mutfaklarda hem de bilimsel araştırmalarda adından sıkça söz ettiriyor.
Sarı rengiyle ayırt ediliyor
Kükürt mantarı, adını yoğun sarı renginden alıyor. Genç örneklerinde parlak sarı olan renk, yaşlandıkça kayısı tonlarına, daha ileri dönemde ise soluk sarı ya da krem-beyaza dönüşebiliyor. Yarım daire şeklinde gelişen şapkaları 50 cm’ye kadar büyüyebiliyor. Mat ve buruşuk yüzeyi, dalgalı kenarları ve taze toplandığında yaydığı hafif ekşi kokusuyla diğer türlerden kolayca ayırt ediliyor.

Hangi ağaçlarda yetişiyor?
Parazit bir tür olan kükürt mantarı, özellikle meşe, söğüt, kavak, akçaağaç ve robinia ağaçlarının gövdelerinde görülüyor. Bahçelerde ise kiraz, erik ve armut ağaçlarının üzerinde rastlanabiliyor. En çok ilkbahar ve yaz aylarında meyve veriyor. Avrupa’dan Güney Amerika’ya kadar geniş bir coğrafyada yetişen bu mantara Türkiye’de de doğada rastlamak mümkün.
Toplaması her yerde serbest değil
Kükürt mantarı, bazı ülkelerde serbestçe toplanabiliyor ancak milli parklar ve doğa koruma alanlarında toplamak yasak. Türkiye’de de doğada rastlanabilen bu mantarı toplarken dikkatli olunması gerekiyor. Çünkü yalnızca doğru türün seçilmesi güvenli; yanlış mantarların tüketilmesi zehirlenmeye yol açabiliyor.

Sağlık açısından da değerli
Bilimsel araştırmalar, kükürt mantarının yalnızca lezzetiyle değil, sağlık açısından da önemli olduğunu gösteriyor. İçeriğinde polisakkaritler, fenolik bileşikler, terpenler ve vitaminler barındırıyor. Güçlü bir antioksidan özelliğe sahip olan mantar, aynı zamanda insülin salgısını destekleyici ve antibakteriyel etkilere de sahip. Bu özellikleriyle bağışıklık sistemini güçlendiren doğal bir kaynak olarak öne çıkıyor.
Vejetaryenler için et alternatifi
Halk arasında “orman tavuğu” denmesinin sebebi, dokusunun ve tadının tavuk etine benzemesi. Kendi başına baskın bir aroması bulunmasa da, baharatlarla birlikte pişirildiğinde lezzetli yemeklere dönüşüyor. Özellikle vejetaryen mutfakta nugget, pirzola, sebzeli börek, turta ve etsiz çorbaların yapımında et yerine tercih ediliyor.






