Ancak uzmanlara göre asıl ihtiyaç, daha fazla şey yapmak değil; zamanla zihnimiz arasındaki ilişkiyi yeniden düzenlemek.
Mentor Tuba Müftüoğlu, modern yaşamın tetiklediği kronik aceleciliğin üstesinden gelmenin yolunun zihinsel hızımızı yavaşlatmak olduğunu vurguluyor.


Osmaniye’de de Hissedilen Modern Acelecilik

Günümüzde çoğumuz bir yere yetiştiğimiz için değil, alışkanlık hâline geldiği için acele ediyoruz.
Osmaniye’nin yoğun iş temposunda çalışanları, öğrencileri ve özellikle sabah saatlerinde trafikle mücadele eden vatandaşları bu koşuşturmayı en iyi bilenlerden.

Sürekli hızlı yürümek, hızlı konuşmak, hızlı düşünmek ve hızlı tüketmek…
Bu tempo sinir sistemini alarm hâlinde tutuyor; uyku kalitesini bozuyor; duygu durumunu zorluyor ve karar alma süreçlerini etkiliyor.


🧘 Mindfulness Zaman Algısını Değiştiriyor

Müftüoğlu’na göre acelecilik bir kişilik özelliği değil, davranışsal bir stres modeli.
Mindfulness ise zamanı daha “geniş” hissettiriyor.

Anda kaldığımızda:

  • Zihinsel baskı azalıyor,

  • Dikkat toparlanıyor,

  • Bedensel farkındalık artıyor,

  • Sempatik sinir sistemi gevşiyor.

Aslında “zaman yetmiyor” hissi, zamanın azlığından değil; zihnin aşırı hızda çalışmasından kaynaklanıyor.
Zihni yavaşlatmak, zamanı yeniden hissetmenin ilk adımı.


🌟 Yeni Yılda Hedef Değil, Zamanla Barış Seçilebilir

Osmaniye’de yeni yıla hazırlanan birçok kişi hedef listeleri yapmaya başladı bile.
Oysa Müftüoğlu, bu kez daha çok şey yapmayı değil, zamanı “yumuşatmayı” öneriyor.

Zamanı yavaşlatmak yaşamın ritmini dengeliyor.
Özellikle sabah saatlerinde hissedilen telaş için sadece 5 dakikalık bir farkındalık pratiği günün gidişatını değiştirebiliyor.


Zamanla Barışmak İçin 5 Dakika Yeter

Osmaniye’de evden çıkmadan, iş yerine gitmeden veya kahvaltı ederken uygulanabilecek basit bir yöntem yeterli:

  • Sabah kahvenizin dumanını izlemek

  • Kokuyu hissetmek

  • Fincanın sıcaklığına odaklanmak

  • İlk yudumun tadını fark etmek

Bu kısa duraksamalar bile zihni sakinleştirip zaman algısını yumuşatıyor.

Gün içinde bir görevden diğerine geçmeden önce derin bir nefes almak da aynı etkiyi sağlıyor.


⚠️ Acelecilik Verimliliği Düşürüyor

Osmaniye’de iş yoğunluğu yaşayan birçok kişi hızın verimlilik getirdiğini düşünse de durum tam tersi.
Acelecilik, odak sorunlarına ve hata payının artmasına neden olarak verimliliği düşürüyor.

2026’ya girerken kendimize verebileceğimiz en büyük hediye:
Zihinsel hızı düşürmek.

Bu küçük değişim:

Zamanla ilişkimizi dönüştürmek için birkaç küçük uygulama bile büyük etki yaratıyor.


🕰 Zamanı Yavaşlatma Önerileri (Osmaniye’nin Yoğun Günlerine Uygun)

30 Saniyelik Yavaşlama Egzersizi

Omuzları gevşet, çeneyi serbest bırak, nefesi hisset.

“Acele mi? Alışkanlık mı?” Kontrolü

Her harekette kendine sor: Gerçekten acelem mi var?

Sabah Kahvesi/Çayı Ritüeli

Osmaniye’nin meşhur ocak kahvesi veya evdeki çayın kokusuna, sıcaklığına 5 dakika odaklan.

Beden Taraması

Tepeden tırnağa vücuduna odaklan, gergin bölgeleri fark et.

Bildirim Molası

Telefon, TV veya bilgisayar seslerini kısa süreliğine kapat.

Tekli Görev Odağı

İki iş birden yapmak yerine tek göreve odaklan; üretkenlik artar.


2026’ya Osmaniye’den Daha Sakin Bir Adım

Yeni yılda büyük hedefler yerine iç huzuru öne çıkaran bu yaklaşım, Osmaniye’deki günlük koşuşturmayı dönüştürme potansiyeli taşıyor.
Zamanla savaşmak yerine onunla ittifak kurmak, yeni yılın en büyük hediyesi olabilir.

Muhabir: Öznur Atayeter