Bazı hayatlar vardır; rüzgâr nereye savurursa oraya giderler. Bazıları ise daha çocukken kendilerine bir yön çizer, o yolda yürürler. Fark, yalnızca kaderde değil; fark, plan yapabilme becerisinde, hedefe yürüyebilme iradesindedir.

Büyük düşünür Seneca şöyle der:
"Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgâr yardım edemez."

Geçmişten Bir Hikâye: Gazoz Satarak Doktor Olan Adam

1960’larda Anadolu’nun küçük bir köyünde, ilkokuldan sonra şehirde gazoz satarak ailesine destek olan bir çocuk vardı. İsmi Ahmet’ti. Her sabah seyyar arabasıyla gazoz satarken, akşamları eline geçen bozuk paralarla ikinci el ders kitapları alır, gece mum ışığında ders çalışırdı. Hayali doktor olmaktı. Yıllar geçti, Ahmet üniversite sınavını kazandı. İstanbul Tıp Fakültesi'nden mezun oldu, Türkiye'nin ilk çocuk kardiyologlarından biri haline geldi.

Peki onu farklı kılan neydi?

Tesadüf değildi bu başarı. Ahmet’in hayatı plansız değildi. O, 15 yaşında karar verdiği hedefe 35 yaşında ulaşmıştı. Çünkü bir hedef koymuş, küçük adımlarla, yılmadan ilerlemişti.

Plan Yapmak Zenginliğin Değil, Kararlılığın İşidir

Türkiye’de 15-35 yaş arası gençlerin büyük kısmı, kariyerini veya hayat amacını tesadüflere bırakıyor. Eğitim seçimleri, meslek tercihi, şehir değişiklikleri… Çoğu anlık duygularla veya çevrenin etkisiyle veriliyor. Oysa hayat, düşünülmeden yaşanacak kadar ucuz değil.

Bir Japon atasözü şöyle der:
"Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek, on yıl sonrasını düşünüyorsan ağaç dik, yüz yıl sonrasını düşünüyorsan insan yetiştir."
Ama önce insanın kendini planlaması gerekir.

Planlı Hayat: Sadece Kariyer Değil, Ruhsal Dayanıklılık

Planlı bir yaşam sadece akademik başarı değil, ruhsal sağlamlık da getirir. Çünkü hedefi olan bir insan, zorlukları geçici görür. Planı olan bir genç, sosyal medyadaki sahte başarılarla kendini kıyaslamaz. Ne yapacağını, nereye gideceğini bilen bir birey, yılmaz, yıkılmaz.

15-35 Yaş Arası: Ya Kök Salarsın, Ya Savrulursun

Bu yaşlar karar yaşlarıdır. Meslek seçilir, eş seçilir, alışkanlıklar şekillenir. İşte bu yıllar, bilinçli bir planlamayla bir ömürlük başarıya dönüşebilir. Aksi hâlde, 40 yaşında "Ben aslında şunu yapmak istiyordum ama..." cümleleriyle dolu pişmanlıklar kalır geriye.

Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözü, gençliğe en güzel miraslardan biridir:
"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir."
Ama o ilim ve fen, kararlılıkla yapılan bir planın ardından anlam kazanır.


---

Son Söz:

Gelecek, hazır olanların olur. Bugün plan yapan genç, yarın kendi nesline yön veren lider olur. Bugün not alan genç, yarın ders veren öğretmen olur.
Unutma: Bir hayat planlamak, kaderi şekillendirmektir.