Osmaniye’de günlük hayatın vazgeçilmezlerinden biri olan çay, sadece bir içecek değil, aynı zamanda sohbetlerin ve misafirliklerin ayrılmaz bir parçası. Ancak uzmanlara göre, çayın hazırlanış ve içiliş biçiminde yapılan bazı hatalar, hem lezzeti olumsuz etkiliyor hem de sağlığı tehdit edebiliyor. Bu hataların yalnızca Karadeniz’de değil, çay kültürünün güçlü olduğu Osmaniye gibi illerde de sıkça tekrarlandığı belirtiliyor.
Demleme Süresi ve Su Kalitesi Hayati Önem Taşıyor
Sakarya Üniversitesi Kimya Öğretmeni Nihal Bedir’in tez çalışmasına göre, çayın demlenme süresi 5 ila 10 dakikayı geçmemeli. Aksi halde, çay yapraklarında biriken ağır metaller suya geçiyor. Osmaniyeli çay tutkunlarının sıklıkla yaptığı hatalardan biri de, çayı demlikte uzun süre bekletmek. Bu durum hem acı bir tat oluşmasına hem de sağlık risklerine yol açabiliyor.
Ayrıca kullanılan suyun kalitesi de en az demleme süresi kadar önemli. Sert ve kireçli sular çayın tadını bozarken, arıtılmış veya doğal kaynak suyu kullanmak çayın rengini ve aromasını iyileştiriyor.
Kaynar Su Kullanımı ve İçim Sıcaklığına Dikkat
Bedir ayrıca, çayı demlemek için kullanılan suyun kaynadıktan sonra 2-3 dakika bekletilmesi gerektiğini vurguluyor. Doğrudan kaynar su, çay yapraklarının yapısını bozarak hem faydasını azaltıyor hem de acı tat bırakıyor.
Öte yandan, çayın içim sıcaklığı da sağlık açısından büyük önem taşıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 65°C üzerindeki içeceklerin yemek borusu kanseri riskini artırdığını belirtiyor. Osmaniye gibi sıcak çay tüketiminin yaygın olduğu şehirlerde, çayın ılındıktan sonra 60°C civarında içilmesi öneriliyor.
Saklama Hataları da Çayın Kalitesini Düşürüyor
Çayın tazeliği ve aroması, doğru saklama koşullarıyla korunabilir. Ancak Osmaniye’de birçok evde çay, ağzı açık poşetlerde ya da nemli ortamlarda muhafaza ediliyor. Bu durum hem küf riskini artırıyor hem de tat kaybına yol açıyor.
Uzmanlara göre çay, serin, kuru ve karanlık bir ortamda; ağzı sıkıca kapalı cam ya da teneke kutularda saklanmalı.