Osmaniye'nin merkezinin  12 kilometre Kuzeydoğusunda yer alan Pryamos Nehri kıyısına kurulu antik kentin tarihi ile ilgili bilgiler vurulan her kazmanın ardından adeta fışkırmaya başladı. 
    Korkut Ata Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Faris Demir'in kazı başkanılığını yaptığı Kastabala Antik Kenti, Kubaba Tapınağı  kalıntılarına ulaşılmasıyla 2023 Yılında Türkiye’de Öne Çıkan 10 Arkeolojik Keşif listesinde ilk üçe girerek Türkiye Arkeoloji gündemine oturdu.
        Önceden elde edilen yüzey buluntuları, Ceyhan (Pyramos) Nehri kıyısında ovaya hakim konumda konuşlanan Kastabala antik  kentini M.Ö. 2. bin ile Roma İmparatorluk-Geç Roma 
dönemleri arasında farklı dönemlere tarihlemişti. Kastabala Kazı Başkanı Doç. Dr. Faris Demir'in  tapınak kalıntılarının MÖ 540 yıllarına tarihlendiğini belirtmesi arkeoloji dünyasınının tüm dikkatini Kastabala'ya çekti.
 Amerika, Fransa, Azerbaycan, Rusya, İtalya başta olmak üzere bir çok ülkede arkeolojik dalda  birinci haber olarak geçen Kastabala daki Kubaba Tapınak kalıntısı, Karahantepe kazılarının da önüne geçmiş oldu.
Kubaba Tapınağı Ve Kastabala Hierapolis Tarihin Derinliklerinde Yeni Bir Keşif  Sümerce  Kug- Bau anlamına gelen Kubaba kültü, frigler tarafından da kabul edilmiş, Karkamış Krallığı'nın Hitit vasallığı altında bulunduğu dönemde de  krallığın ana tanrıçası olarakta tapınılmıştır. Kubaba zamanla Kibele adını alarak tüm Anadolu'da saygı görmüştür.
Neolitik dönemden sonra Anadolu ve çevresinde yaşayan halkların kültürlerinde  uzun bir döneme damgasını vuran ana tanrıça inanışının  önemli bir temsilcisi olarak, önce Kubaba daha sonra ise Kybele karşımıza çıkar.
Ana Tanrıça inanışı   Artemis’e de Ana Tanrıça’ya yaklaştıran bir özellik kazandırması  açısından önemlidir. Ancak Ana Tanrıça ve Kybele’nin analık özelliği  sadece Anadolu’lu Artemis’te görülürken, Helen Artemis’inin  Analığı bakirelik olarak tanımlanmıştır. 
Kastabala- Hierapolis'te son kazılarla ortaya çıkan Kubaba Tapınak kalıntısı,  bölgede tarihsel süreç içerisinde Kubaba, Kibele, Artemis kültünün kesintisiz bir şekilde sürdüğünün kanıtı olarak gösteriliyor 
       Kastabala Kazı Başkanı Doç. Dr. Faris Demir'in; Anadolu’nun En Eski Halkı Luvilerin Kutsal Kenti Kastabala Antik Kentinde En Eski Anadolu Tanrıçası Kubaba’ya ait Arkaik Tapınak kalıntılarının bulunduğunu açıklamasının bir başka önemi de Kubaba Tapınağına Anadolu'da  bu zamana kadar hiç rastlanmadığıdır.
Bir diğer bakış ta Kastabala- Hiyeropolis'in, Kubaba Tapınağı' nın Anadolu'da bulunduğu ilk ve  tek yer ünvanını taşıyacak olması
Kastabala Kazı Başkanı Doç. Dr. Faris Demir'in  tapınak kalıntılarını MÖ 540 yıllarına tarihlendiğini belirtmiş olması, Arkaik Döneme tarihlenmesinin mümkün olamayacağını düşünen yerli ve yabancı bilim insanlarını şaşırtmış durumda. Doç Dr Demir; bilim insanlarını  Kastabala Kazılarında ortaya çıkarılan tapınak kalıntılarını yerinde görmeye davet ediyor. Faris Demir TRT ye verdiği röportajda; "Hititler Dönemi’nde bölgenin en eski ülkesi Kizzuwatna olup kutsal kenti Kummanni olması muhtemeldir. Kastabala Ovalık Kilikya’nın en eski tek kutsal kentidir. Anadolu’nun yerli halkı Luvi ve Hurri kültür bölgesinin merkezinde yer almaktadır.
Kastabala Sütunlu Cadde kazılarında Arkaik Döneme yani MÖ 540 yıllarına tarihlendirdiğimiz tapınak kalıntıları açığa çıkarılmıştır. Bu kalıntılar Ionik yivli sütun tamburları, Ionik sütun başlığı ve büyük düzgün kesme taş bloklardan oluşan platformlardır. Kastabala’nın hinterlandında bulunan Aramice yazıtlarda Kastabaliya ve Kubaba’nın topraklarından bahsedilmesi, mimari kalıntıları bu tanrıçayla ilişkilendirmemize olanak sağlamaktadır. Ortaya çıkardığımız bu tapınak kalıntıları Kastabala topraklarının sahibi Hitit ve Luvi Tanrıçası Kubaba’ya  ait olmalıdır. Büyük düzgün kesme taş bloklardan oluşan platformlar Tanrıça Kubaba ile ilişkilidir. Karkamış Luvi Hiyeroglif yazıtlarında “Podyumun Kubabası” olarak geçer ve Tanrıça bu podyumların üzerindeki tahta oturur. 
Kubaba Pirvaşua kültü Hellenistik ve Roma Dönemlerinde Artemis Perasia kültü olarak devam etmiştir. Ortaya çıkardığımız bu tapınağın rahibeleri çıplak ayakla hiç acı duymadan kızgın korlar üzerinde yürümüşlerdir. Kastabala Anadolulu özelliklerini Hellenistik ve Roma Dönemlerinde dahi korumuş bir kenttir. Bu nedenle Kastabala Antik Kentinde bulunan her eser ayrı bir önem taşımakta ve bilim dünyasına yeni bilgiler sunmaktadır.
Anadolu Arkeolojisinde ezber bilgileri değiştiren devrim niteliğinde kalıntılara ulaşmamız heyecanımızı arttırmıştır. Kastabala Kazıları yeni keşifler ve Anadolu Arkeolojisine sıra dışı bilgiler sunmaya devam edecektir" şeklinde açıklamasının, Amerika, Fransa, Azerbaycan, Rusya, İtalya başta olmak üzere bir çok ülkede arkeolojik birinci haber olarak değerlendirilirken Türkiye'de tam karşılığını bulamaması bir hayli düşündürücü görünüyor.

Muhabir: Mustafa Düzenli