Türkiye, doğurganlık oranlarındaki hızlı düşüşün yanı sıra artan kısırlık vakalarıyla da karşı karşıya. İnfertilite ile Mücadele Araştırma ve Dayanışma Derneği (İMAD-DER) tarafından paylaşılan verilere göre, dünya genelinde yüzde 24 seviyelerinde seyreden kısırlık oranı Türkiye’de de yüzde 20’ye ulaştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “TÜİK doğum istatistikleri varoluşsal bir tehdit, bir felaket” sözleriyle dikkat çektiği konu, toplumun geleceğini tehdit eden önemli bir halk sağlığı sorunu haline geldi.
“İnfertil Aileler Yıllardır Destek Alamıyor”
İMAD-DER yaptığı açıklamada, Türkiye’de kısırlık sorunu yaşayan bireylerin uzun yıllardır sistematik bir destekten yoksun bırakıldığını belirtti. Dernek, devletin sunduğu sağlık hizmetleri kapsamına alınmayan ilaçlar, bürokratik zorluklarla alınabilen hastalık raporları ve karşılıksız kalan çözüm önerilerinin, tedavi süreçlerini daha da karmaşık hale getirdiğini vurguladı.
“Bugün dünya genelinde infertilite oranı yüzde 24 iken, ülkemizde bu oran yüzde 20’ye ulaştı. Buna rağmen infertil aileler yıllardır devlet desteğinden mahrum bırakılıyor.”
— İMAD-DER Açıklaması
Ortak Komisyon Çağrısı Cevapsız Kaldı
İMAD-DER, ilgili kurumlarla iş birliği ve çözüm odaklı bir çalışma için ortak komisyon kurulması yönündeki taleplerinin bugüne kadar cevapsız kaldığını bildirdi. Dernek yetkilileri, sorunun sadece bireysel değil, toplumsal bir tehdit olduğunun altını çizerek, kamu kurumlarını bir an önce harekete geçmeye davet etti.
“İnfertil aileler yalnız değildir.”
— İMAD-DER
Neden Önemli?
Doğurganlığın azalması sadece bireysel değil, aynı zamanda demografik ve ekonomik boyutları olan bir sorun. Uzmanlara göre, doğum oranlarının düşmesi ve doğurganlık çağındaki bireylerin çocuk sahibi olamaması, uzun vadede yaşlanan nüfus ve iş gücü kaybı gibi sonuçlar doğurabilir.