Kedi severler bilir: Onlarla geçirilen zaman, anlatması zor ama tarifsiz bir mutluluk kaynağıdır. Ancak kedi sevmeyen biriyle aynı ortamda olduğumuzda, kedimizin “sevecen” tavırları çoğu zaman ortaya çıkmaz. Misafirin karşısında huysuzluk yapan, uzak duran veya oyun sırasında küçük patilerle tepki veren kediler, bizi bazen hayal kırıklığına uğratır.
Bilim ise işin perde arkasını aydınlatıyor. Londra South Bank Üniversitesi Sağlık ve Yaşam Bilimleri Fakültesi Nörobilimler ve Nörorehabilitasyon kıdemli öğretim görevlisi Laura Elin Pigott’un araştırmasına göre, kedinizi okşadığınızda beyniniz oksitosin adı verilen “aşk hormonu” salgılıyor. Üstelik bu durum tek taraflı değil; kedilerin beyinleri de aynı hormonla dopdolu hale geliyor. Araştırmalar, insan-kedi etkileşiminin ebeveyn-çocuk bağındaki kimyasal süreçlere benzer şekilde oksitosin artışı sağladığını gösteriyor.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, kedilerin bu sevgiyi kendi şartlarına göre sunmaları. Bir an her şey yolundayken, kediniz aniden “Yeter” diyerek elinizi ısırabilir veya sizden uzaklaşabilir. Araştırmacılar eskiden kedilerin oksitosine ilgisiz olduğunu düşünüyordu; şimdi bu ön yargı tamamen yıkılmış durumda. Kediler de insan ve köpekler gibi bu kimyasaldan faydalanıyor, ama aradıkları mesafeyi koruma konusunda oldukça titizler.
Kedi sevgisinin insanlara faydası da büyük. Kedileri sevmek kortizol seviyesini düşürüyor, sinir sistemini sakinleştiriyor ve oksitosin üretimini artırıyor. Kısacası, karşılıklı bir memnuniyet ve huzur döngüsü söz konusu. Uzmanlar, “Kediniz izin verdiği sürece onları sevmeye devam edin” diyor.
Bu yazı, gazetenin “Mekânın Sahibi” köşesinin 250’nci sayısını işaret ediyor. Altı yıla yaklaşan süre içinde yazar, okuyucularıyla evcil hayvan sevgisini ve doğayla kurulan bağı paylaşmaya devam etti. Hayatta Minik, Fındık, Bihter ve Şeker adında dört kedisi vardı; bugün Bihter, köşenin emaneti olarak sevgisini sürdürüyor.
Okurlarından gelen fotoğraflar köşeye renk katıyor. Urla’daki bir bahçede çekilen anne kedi ve yavrularının fotoğrafı, kedilerin aile bağlarını ve doğal sevecenliklerini gözler önüne seriyor. Okur Birgül Öner’in gönderdiği fotoğraf, hem okuyuculara hem de yazarın anlatımına görsel bir destek sağlıyor.
Köşe, hem kedi severleri hem de hayvanlarla bağ kurmak isteyen okuyucuları bilgilendirmeye ve eğlendirmeye devam ediyor. Kedilerle geçirilen zamanın bilimsel temelli faydaları, insan ve hayvan arasındaki bağın değerini bir kez daha ortaya koyuyor.
