Vatandaşlar, her yıl olduğu gibi bu yıl da evlerinin önünde, bahçelerinde ve köy meydanlarında bir araya gelerek domatesleri özenle seçip, geleneksel yöntemlerle kaynatarak salça hazırlıyor.

Salça kaynatma süreci, sabahın erken saatlerinde başlıyor. Kadınlar, büyük kazanlarda domatesleri kaynatırken, erkekler ise ateşin başında odunları hazırlıyor. Çocuklar ise bu hareketli ortamın içinde koştururken, bir yandan da salçanın nasıl yapıldığını öğreniyor.

Düziçi halkı için bu süreç, sadece bir yiyecek hazırlama faaliyeti olmanın ötesinde, aynı zamanda birlik ve beraberliği pekiştiren, komşuluk ilişkilerini güçlendiren bir gelenek. Yaz sıcağında kaynayan salçaların kokusu, adeta bir bayram havası estiriyor.

Haydar Aktürk’ün Müze Gibi Ofisi Geçmişe Yolculuk Sunuyor Haydar Aktürk’ün Müze Gibi Ofisi Geçmişe Yolculuk Sunuyor

Ev hanımları, “Bizler için bu sadece salça yapımı değil, aynı zamanda bir araya gelme vesilesi. Eski komşuluk ilişkilerimizi yaşatıyoruz ve bu geleneklerimizi çocuklarımıza aktarıyoruz,” diyerek, bu geleneğin önemini vurguluyor.

Salça kaynatma işlemi, genellikle birkaç gün süren bir çalışma gerektiriyor. Hazırlanan salçalar ise yıl boyunca yemeklere tat katmak için kullanılıyor. Özellikle Osmaniye mutfağında sıkça yer alan bu ev yapımı salçalar, kışın sofralara yazın taze lezzetini getiriyor.

Düziçi'nin geleneksel salça kaynatma etkinliği, sadece yöre halkı için değil, aynı zamanda bu kültürü merak edenler için de önemli bir ilgi odağı. Salçaların kaynamasıyla birlikte, bölgeye has lezzetlerin kokusu etrafa yayılıyor ve bir kez daha yazın bereketi sofralara taşınıyor. 

Editör: Fatma Hakkoymaz Şimşek