Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, düşük gelirli ailelere yönelik yeni bir sosyal yardım düzenlemesiyle kamuoyunun gündemine geldi. “Vatandaşlık maaşı” olarak adlandırılan bu destek programı, özellikle asgari ücretin altında gelir elde eden ailelere kalıcı ekonomik güvence sağlamayı hedefliyor. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın da katkılarıyla hazırlanan taslağın önümüzdeki aylarda netleşmesi bekleniyor.

Mevcut sosyal yardım sisteminin en kapsamlı yenilemelerinden biri olan bu model, ihtiyaç sahibi ailelerin maddi koşullarını iyileştirmeyi ve sosyal yardımları daha sistematik bir yapıya kavuşturmayı amaçlıyor. Uygulamanın merkezinde, hane gelirinin asgari ücret seviyesinin altında kalması halinde düzenli destek sağlanması yer alıyor. Yardım, ailenin hiçbir ferdinin çalışmadığı veya gelirin temel yaşam standartlarını karşılamadığı durumlarda devreye girecek.

Destekten faydalanan hanelerde, en az bir kişinin işe başlaması durumunda destek kesilecek. Böylece hem ekonomik güçlük çeken ailelere nefes aldırılması hem de istihdama katılımın teşvik edilmesi planlanıyor. Bu yaklaşım, sosyal yardımların çalışma motivasyonuyla uyumlu hale getirilmesini ve iş gücü piyasasında geri planda kalmanın önüne geçilmesini amaçlıyor.

“Vatandaşlık maaşı” pilot uygulaması, 2025 yılında belirlenen illerde başlatılacak. Pilot dönemde, modelin işleyişi, ihtiyaç tespiti ve ödeme süreçleri test edilerek elde edilen veriler ışığında Türkiye geneline yaygınlaştırılacak nihai sistem oluşturulacak. Yetkililer, farklı sosyal yardım programlarıyla çakışmanın önüne geçmek için titiz bir entegrasyon süreci yürütüleceğini belirtiyor.
Cumhurbaşkanlığı’nın 2026 programında da yer alan bu düzenleme ile sosyal yardım sisteminin daha dinamik, gelir odaklı ve sürdürülebilir hale getirilmesi hedefleniyor. Yeni model sayesinde kişi başına düşen asgari gelir garantisi sağlanarak, dar gelirli ailelerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve sosyal eşitsizliğin azaltılması amaçlanıyor.
Vatandaşlık maaşı uygulamasının detaylarının önümüzdeki dönemde netleşmesi beklenirken, bu adımın Türkiye’nin sosyal yardım politikalarında önemli bir dönüm noktası olması bekleniyor.




