Mart ve nisan aylarında etkili olan zirai don, sağanak ve dolu yağışları meyve üretimini vurdu. Özellikle Elazığ ve çevresinde kiraz üreticileri büyük kayıplar yaşarken, rekolte yüzde 80’e varan oranlarda düştü. Bu durum hem üreticiyi hem de tüketiciyi zor durumda bıraktı. Kirazın kilosu 500 ila 600 TL arasında değişiyor. Artık kiraz almak lüks, raflarda görmek ise neredeyse imkânsız.


Zirai Afet Üreticiyi Vurdu

Nisan başında yaşanan hava olayları tarımda büyük zarara yol açtı. Zirai don nedeniyle çiçeklenen meyve ağaçları zarar gördü, özellikle kiraz ağaçları ürün veremedi. Elazığ’daki birçok çiftçi, sezonu neredeyse tamamen kaybetti. Bazı bölgelerde ağaç başına sadece birkaç kilo ürün alınabildi.

“Bahçelerimiz çiçekliyken don oldu. Kiraz kalmadı. Ne toplayacak ürün var ne de satacak pazar.”
Mehmet K., Kiraz üreticisi, Elazığ


Kiraz Lükse Dönüştü

Rekolte düşüşüyle birlikte sınırlı sayıdaki kiraz, yüksek fiyatlarla satışa çıktı. Toptancı fiyatlarının bile 300-400 TL’yi bulduğu piyasalarda, son tüketiciye yansıyan fiyatlar 500 TL'nin üzerine çıktı. Bu durumu fırsat bilen bazı aracıların piyasayı manipüle ettiği de öne sürülüyor.


Market ve Manavlar Ürünü Raflara Koymuyor

Market zincirleri, yüksek maliyet ve düşük alım gücü nedeniyle kirazı raflara koymamayı tercih ediyor. Büyük marketler, “500 TL’ye kiraz satamayız, talep yok, maliyet karşılanmıyor” açıklamasını yaptı. Manavlar ise satın aldıkları az miktardaki kirazı ellerinde tutmak zorunda kaldıklarını, çünkü alıcı bulamadıklarını belirtiyor.

“Kiraz tezgâhta kaldı. Vatandaş sormaya bile çekiniyor. Lüks oldu artık.”
Serkan B., Manav esnafı, İstanbul


Tüketici Tepkili: Kiraza Bakmak Bile Lüks

Vatandaş, artan gıda fiyatları karşısında temel ihtiyaçlara bile zor ulaşırken, kiraz gibi meyveler tamamen erişilemez hâle geldi. Sosyal medyada birçok kullanıcı, "Kirazı artık manken meyve gibi tezgâha süs diye koyuyorlar" yorumlarında bulunuyor.


Tarım Politikalarına Sert Eleştiri

Uzmanlar, tarımda yaşanan bu kriz karşısında etkili önlem alınmadığını, özellikle zirai don ve dolu gibi doğal afetlere karşı koruyucu tarım politikalarının eksik kaldığını belirtiyor. İklim değişikliğinin etkileri giderek artarken, üreticiyi destekleyecek sürdürülebilir stratejilerin acilen hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Muhabir: Öznur Atayeter