Küçük'ün bu samimi anısı, hem Osmaniye'nin geçmiş yayla yaşamına ışık tuttu hem de babalara duyulan sevgi ve vefayı bir kez daha hatırlattı.
Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Levent Küçük, vefatının 38. yılında babası Tahir Küçük'ü anmak üzere kaleme aldığı duygusal mesajında, çocukluk yıllarında Osmaniye'nin yayla kültürünü ve babasına duyduğu özlemi içten bir dille paylaştı. Küçük'ün “Zorkun'da Babayı Karşılamak…” başlıklı anı yazısı, Osmaniyelilerin geleneksel yayla yaşamını hatırlatırken, babasına olan sevgi ve vefa duygusunu da yürekten yansıttı.
Küçük, mesajında çocukluk dönemine dair unutulmaz bir anısını şu sözlerle aktardı:

“Küçüklüğümde, Osmaniye'nin yakıcı yaz sıcaklarında Zorkun'daki yayla evimize çıkardık. O yıllarda bugünkü gibi ulaşım imkânları geniş değildi, herkesin arabası da yoktu. Yaylaya ulaşım, dolmuş taksilerle sağlanırdı. Babalarımız, işlerinden dolayı genellikle Cumartesi öğleden sonraları yaylaya gelir; Pazartesi sabahının erken saatlerinde yeniden Osmaniye'ye, işlerinin başına dönerlerdi. Hafta içinde yaylada annemizle yalnız kalırdık.”
Küçük, o günlerin sade ama sevgi dolu atmosferini şu cümlelerle sürdürdü:
“Bugünkü yayla evimizin bulunduğu yerin önü o zamanlar boş bir arsaydı; yaylaya çıkan araçlar o güzergâhtan geçerdi. Cumartesi öğleden sonra olunca, kardeşlerimle birlikte oraya oturur, büyük bir heyecanla babamızın gelişini beklerdik. Yaylaya her gelen dolmuşun durup durmayacağını, içinden babamızın inip inmeyeceğini merakla gözlerdik. Babamız geldiğinde ise tarifsiz bir sevinç ve mutlulukla koşarak onu karşılardık.”
Bu duygusal anıyı paylaşarak babasına olan özlemini dile getiren TÜDER Genel Başkanı Levent Küçük, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“22 Ekim 2025: Vefatının 38. yılında, rahmetli babam Tahir Küçük'ü rahmet, özlem ve sevgiyle anıyorum. Hepimizin tüm geçmişlerine Allah'tan rahmet diliyorum. Mekânları cennet olsun. Saygılarımla.”
Osmaniye'nin kültürel belleğinde özel bir yeri olan Zorkun Yaylası, sadece serin havası ve doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda aile bağlarının, özlemin ve sevginin buluşma noktası olmasıyla da bu anlamlı anının merkezinde yer aldı.





