Osmaniye’nin eşsiz doğa harikalarından biri olan Zorkun Yaylası, sadece görsel bir şölen sunmakla kalmıyor, aynı zamanda kültürel ve gastronomik zenginlikleriyle de dikkat çekiyor. Bu yıl beyaz tatlı bir sisle kaplanan Zorkun’a, kırmızı Cemse eşliğinde başlayan gün, yağmurun ritmiyle doğayla bütünleşen bir deneyime dönüştü. Yağmur damlalarının tıp tıp sesi adeta bir şarkı gibi çalarken, güneşin ortaya çıkışıyla beyaz bulutlar doğuya kaçarak çam ve ardıç ağaçlarını yaladı.
Zorkun çarşısında hayat tüm canlılığıyla devam ediyor. Katırlar, hınzır salatalıklar, parlayan gümüş dükkanlar ve Yörük Mahallesi’nden yükselen “Üzüm hoo” sesleri, yaylanın renkli atmosferini yansıtıyor. Standlarda sergilenen parmak kalınlığındaki altın sarısı üzümler, taze sebzeler ve meyveler, ziyaretçilere görsel bir şölen sunuyor. Karşı fırında tırnak ekmekleri gülümserken, kasap tezgahlarında Zorkun Tava gibi yöresel lezzetlerin başrolünü oluşturan etler yer alıyor. Haşim Amca’nın Şam Tatlısı ise sofralara ayrı bir tat katıyor.
Zorkun, lezzetleri kadar kültürel ve sosyal yaşantısıyla da dikkat çekiyor. Bici Bicici Hasan Emmi, Hamal Fındık, Çaycı Tongurdak Kelleli Hüseyin Ağa gibi yöre halkı ve dernek başkanları, Küleci Yokuşu’nu bir nefeste çıkarak çarşıda güneş gibi parlıyor. Ezan sesi, Birhoş Onbaşı’nın tiyatral sesi ve Kel Muhtar’ın efsanevi karakteri, yaylanın eşsiz kültürel dokusunu oluşturuyor.
Yaylanın doğal güzellikleri de görülmeye değer. Çocuklar çam dalları arasında oynarken, sarı ve kara kuşlar arasında koşuşturuyor. Bahrat’ın suyu şelaleler oluşturuyor, pembe güz çiçekleri göç zamanlarında toprağı okşuyor. Göç ateşleri geceyi aydınlatırken, gençler taş oyunları oynuyor. Dervişpınarı, Mitisin ve Çağlayan gibi alanlar, sadece yayla olmaktan öte bir mesire yeri ve cennet köşesi olarak öne çıkıyor. Bulutlarla kucaklaşan ceviz ağaçları, Zorkun’un doğal ve kültürel zenginliğini tamamlıyor.
Zorkun, hem doğası hem de yaylalarıyla Osmaniye’nin simgesi konumunda. Keldaz Tepesi ise Zorkun’un adeta şapkası, bir simgesi ve sıcaklık kaynağı olarak ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunuyor.
Ayrıca Alaattin Ala hocamız, Zorkun’un doğası, kültürü ve lezzetlerini kaleme alarak bu yaylanın değerini ölümsüzleştirmiştir. Alaattin Ala hocamızın ruhu şad olsun.
Osmaniye’ye bağlı Zorkun Yaylası, doğa, lezzet ve kültürü bir arada sunan, ziyaretçilerini büyüleyen eşsiz bir cennet olarak öne çıkıyor.
