Depresyonun, sürekli üzüntü, çökkün ruh hali ve zevk alamama ile karakterize bir duygudurum bozukluğu olduğunu belirten Dr. Özçimen, bu durumun kişinin günlük işlevselliğini olumsuz etkilediğini ve en az iki hafta sürmesi gerektiğini vurguladı. Depresyonun belirtileri arasında uykusuzluk, iştahsızlık, yorgunluk, suçluluk düşünceleri, dikkat dağınıklığı ve ölüm düşünceleri yer alıyor.

Depresyonun Nedenleri

Dr. Özçimen, depresyonun çok çeşitli nedenlere dayanabileceğini ifade etti. Genetik yatkınlık, ekonomik zorluklar, ruhsal travmalar, işsizlik ve çevresel faktörler depresyona yol açabilen başlıca etmenler arasında yer alıyor. Ayrıca, stresli yaşam olaylarının ve fiziksel hastalıkların da depresyonu tetikleyebileceğine dikkat çekti. Türkiye’de, özellikle son yıllarda pandeminin etkisiyle, depresyon oranlarında ciddi bir artış gözlemlendi. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2020 raporunda, depresyonun dünya genelinde arttığını ve Türkiye’de de benzer bir yükselişin yaşandığını belirtti.

Sosyo-ekonomik Faktörler

Dr. Özçimen, depresyonun artan oranına sosyo-ekonomik faktörlerin de katkı sağladığını belirtti. Gelir ve eğitim düzeyinin arttıkça depresyon riskinin azaldığını söyleyen uzman, sosyo-ekonomik düzeyi düşük bireylerde depresyon riskinin daha yüksek olduğunu vurguladı. İşsizlik, toplumsal eşitsizlikler ve ekonomik krizlerin depresyon üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirten Dr. Özçimen, özellikle metabolik sendrom gibi kronik hastalıklara sahip bireylerde depresyonun daha yaygın olduğunu açıkladı.

Kadınlarda Depresyon Oranı Yüksek

Dr. Özçimen, depresyonun kadınlarda erkeklere göre daha yaygın olduğunu ve yaşla birlikte depresyon oranının arttığını söyledi. Eğitim düzeyi de depresyon üzerinde etkili; üniversite ve üzeri eğitim gören bireylerde depresyon oranı daha düşükken, evli olmayan ve boşanmış bireylerin depresyona yakalanma riski evlilere göre daha yüksek.

Kış Depresyonu: Mevsimsel Duygudurum Bozukluğu

Dr. Özçimen, kış depresyonunun, mevsimsel duygudurum bozukluğu olarak tanımlandığını belirtti. Bu durum genellikle sonbahar ve kış aylarında başlar, ilkbahar ve yaz aylarında ise hafifler. Kışın gün ışığının azalması, beyindeki melatonin ve serotonin düzeylerinde değişikliklere yol açarak ruh hali üzerinde olumsuz etkiler yaratabiliyor. Ayrıca, kış aylarında D vitamini eksikliği ve soğuk havanın sosyal etkinlikleri sınırlaması da bu depresyon türünü tetikleyebilir.

Antalya'da anne-baba, 13 yıl arayla çocuklarına böbreklerini bağışladı Antalya'da anne-baba, 13 yıl arayla çocuklarına böbreklerini bağışladı

Depresyonla Mücadelede Egzersiz ve Destek Önemli

Depresyon tedavisinde profesyonel yardım almak son derece önemlidir. Ancak Dr. Özçimen, kişisel çabaların da iyileşme sürecine katkıda bulunabileceğini belirtti. Düzenli egzersiz yapmak, dengeli beslenmek, yeterli uyumak ve sosyal destek almak depresyonla başa çıkmada önemli adımlar olarak sıralandı. Ayrıca, alkol ve uyuşturucudan uzak durmak, tedavi sürecinde önemli bir rol oynuyor.

İlaç ve Psikoterapi Tedavisi

Dr. Özçimen, depresyon tedavisinde en etkili yaklaşımın ilaç tedavisi ve psikoterapinin birleştirilmesi olduğunu söyledi. Tedavi edilmediği takdirde depresyon, kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde bozabilir ve daha ağır ruhsal sorunlara yol açabilir. Dirençli vakalarda, hastanede yataklı tedavi veya elektrokonvulzif tedavi (EKT) gibi yöntemler de uygulanabiliyor.

Depresyon, karmaşık bir hastalık olmakla birlikte, doğru tedavi yaklaşımlarıyla üstesinden gelinebilir. Dr. Özçimen, depresyonun belirtileriyle karşılaşıldığında profesyonel yardım alınmasının önemini bir kez daha vurguladı.

Editör: Sude Elif Sezen