Osmaniye’de ve dünyada milyonlarca kişi her gün telefonunu şarja takarken aslında farkında olmadan karakterini de ortaya koyuyor. Davranış bilimcilerin yaptığı son araştırmalar, telefon şarj etme alışkanlıklarının kişilik yapısıyla doğrudan bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor.


Şarj Yüzdesi, Zihinsel Haritanızı Açığa Çıkarıyor

University of Texas’ta gerçekleştirilen ve 1000’den fazla katılımcının analiz edildiği çalışmada, telefonun ne zaman şarja takıldığının bireyin kişilik özelliklerini yansıttığı saptandı. Sonuçlara göre:

  • %50-60’ta şarj edenler: Planlı, disiplinli ve sorumluluk bilinci yüksek.

  • %10’un altına inmeden şarj etmeyenler: Erteleyici, risk alabilen ve anı yaşayan bireyler.

  • %80’in üzerinde şarj edenler: Kaygılı, güvenlik arayışı yüksek, kontrolü elden bırakmak istemeyen kişiler.

Davranış bilimci Dr. Emily Ward, bu verileri şöyle yorumladı:

“Gündelik küçük tercihler, aslında büyük kişilik yapılarını temsil eder. Şarj alışkanlığı bile bir bireyin stres, zaman ve güvenlik algısıyla doğrudan ilişkilidir.”


Osmaniye’de de Benzer Alışkanlıklar Gözlemleniyor

Osmaniye’de yapılan yerel gözlemler de bu global eğilimle paralel ilerliyor. Vatandaşların çoğu, telefonlarını %30’un altına düşmeden şarja takarken, bazıları ise tamamen kapanana kadar beklemeyi tercih ediyor. Bu tercihlerin arkasında ise psikolojik faktörler yatıyor.


Psikologlardan Çarpıcı Yorumlar

Klinik psikolog Dr. Gaye Harmon, bu davranışı “modern rutin refleksi” olarak tanımlıyor:

“Bazı bireyler için %10 bile kritik değilken, bazıları %50’de bile kaygı duyabiliyor. Bu farklılıklar; sabır düzeyi, öncelik sıralaması ve hayatla kurulan ilişki hakkında ciddi ipuçları sunar.”


Sadece Şarj Değil, Duygusal Durumun Yansıması

Uzmanlar, telefonun şarj durumunu kontrol etme alışkanlığının sadece teknolojik değil, aynı zamanda duygusal bir refleks olduğuna dikkat çekiyor. Bu alışkanlık; bireyin günlük yaşamındaki organize olma becerisi, stres yönetimi ve karar alma tarzı ile doğrudan bağlantılı.

Muhabir: Öznur Atayeter