En başta bu yazıyı TKP (Türkiye Komünist Partisi) yöneticilerinden Murat Köken'in bir makalesinden esinlenerek yazdığımı belirtmek isterim. Tunceli'den esen başarılı belediye yönetiminin rüzgârı, Türkiye'nin pek çok köşesinde hissediliyor. Bu rüzgârın en güçlü estiği yerlerden biri, hiç şüphesiz Fatih Mehmet Maçoğlu'nun yönettiği Tunceli. Organik tarım, borçsuz belediye, yüksek maaşlar, toplu taşımayı tercih eden bir belediye başkanı, suyun neredeyse bedava olduğu bir kent... Tüm bunlar, adeta bir yerel yönetim masalının parçaları gibi geliyor.

Şimdi, bu masalı bir kenara bırakıp, gözlerimizi Osmaniye'ye çevirelim. Osmaniye, tarihi dokusu, kültürel zenginliği ve misafirperver insanlarıyla dikkat çeken, potansiyeli yüksek bir ilimiz. Ancak, burada siyasetin nabzı biraz farklı atıyor. Emmioğlu, dayıoğlu siyaseti, aile baskıları, ata dede siyaseti... Tüm bunlar, Osmaniye'nin politik ve sosyal yapısını şekillendiriyor. Peki, bu yapının içine Tunceli'den esen taze bir rüzgârı sokmak mümkün mü?

Öncelikle şunu kabul etmeliyiz ki, her bölgenin kendine has dinamikleri ve ihtiyaçları var. Tunceli'de işe yarayan stratejiler, Osmaniye'nin toplumsal ve ekonomik gerçekleriyle uyuşmayabilir. Tunceli'de organik tarım, belediye bütçesine önemli bir katkı sağlıyor olabilir; ancak Osmaniye'nin tarımsal yapısı ve ihtiyaçları farklı olabilir. Su ücretlerinin düşük tutulması, sendikal hakların güçlendirilmesi gibi uygulamalar, her yerde aynı şekilde karşılık bulmayabilir.

Bununla birlikte, Maçoğlu'nun yönetim anlayışı, Osmaniye için de ilham verici olabilir. Örneğin, şeffaflık, katılımcılık, yerel kaynakların etkin kullanımı gibi prensipler, Osmaniye'nin de sosyo-ekonomik yapısını güçlendirebilir. Ancak bu, yerel halkın beklentileri ve ihtiyaçları doğrultusunda şekillenmelidir.

Osmaniye'nin siyasi yapısında değişim sağlamak, kolay bir iş değil. Yıllardır süregelen geleneksel siyasi anlayışlar ve aile baskıları, yeni fikirlerin önünü tıkayabilir. Ancak, değişim için ilk adımın atılması şart. Belki de ilk kez Osmaniye kendi kaderini tayin hakkına sahip olacak. Ha bana soracak olursanız cevabım hazır: İmkansız.

Sonuç olarak, Maçoğlu'nun başarılı belediye yönetimi, Osmaniye için bir hayal olabilir. Ancak bu hayalin gerçeğe dönüşmesi için, öncelikle yerel halkın beklentileri doğru okumak gerek. Gerçekten yerel halk ne istiyor? Osmaniye'nin potansiyelini ortaya çıkarmak ve kalkınmasını sağlamak için, yerel halkın desteği ve katılımıyla, yenilikçi ve cesur adımlar atılabilir. Belki de bir gün, Osmaniye'de de Maçoğlu gibi biri çıkar. Ben görür müyüm? İşte onu bilmiyorum.

Başlığımıza dönecek olursak Osmaniye'de Maçoğlu Aday Olsa Kazanabilir mi? bence hayır. Öğretilmiş çaresizliğin iliklerimize kadar hissettirildiği bu dönemde : İmkansız.