Osmaniye’nin geçmişinden nostaljik kareler, bölge halkının yaz aylarında yaylaya göç ettiği dönemin sıcak atmosferini yeniden hatırlattı. Siyah-beyaz fotoğraflar, Anadolu’nun dayanışma kültürünü ve doğayla iç içe yaşam geleneğini yansıtıyor.
Yayla Göçü Bir Kültürdü
Osmaniye’nin yüksek kesimlerinde yıllarca süren bir gelenek vardı: yaylaya göç. Yaz aylarının gelmesiyle birlikte ilçe ve köy halkı, ailece kamyonlara eşyalarını yükleyip serin yaylalara doğru yola çıkardı.
Paylaşılan siyah-beyaz fotoğraflarda, bir kamyonun kasasına yerleştirilmiş onlarca kişi, çocuklar, yaşlılar ve eşyalarıyla birlikte gülümseyerek objektife poz veriyor. O dönemlerin imece ruhunu, dayanışmasını ve yaz hazırlıklarının heyecanını yansıtan bu kareler, Osmaniye’nin kültürel hafızasında özel bir yere sahip.
“Yaylaya Çıkmak” Yazın Başlangıcıydı
Yaylaya göç, sadece mevsimsel bir yer değişimi değil; bir yaşam biçimiydi. Osmaniyeliler, yaz sıcağından uzaklaşıp yaylanın serin havasında hayvancılıkla, tarımla uğraşır; akşamları soba başında ya da çınar gölgesinde komşularıyla sohbet ederdi.
İkinci fotoğrafta görülen ahşap evler ve dağ yamaçlarına kurulu yayla yerleşimi, o günlerin doğayla uyumlu yaşamını gözler önüne seriyor. Tahtadan yapılan evlerin önünde kurutulan yiyecekler, su başlarında oyun oynayan çocuklar ve sabah sisinin dağların eteklerine yayılması, Anadolu’nun unutulmaz manzaralarından birini oluşturuyordu.
Bugün Hatıralarda Yaşayan Bir Gelenek
Teknolojinin gelişmesi, şehirleşmenin artmasıyla birlikte yayla göçü artık eskisi kadar yoğun yaşanmıyor. Ancak bu fotoğraflar, Osmaniye’nin köklü geleneklerinden birini gelecek kuşaklara aktarıyor.
Yaşlılar hâlâ o günleri özlemle anıyor:
“Kamyonlar dolusu insan, sabahın ilk ışıklarında yola çıkardık. Herkes bir elinden tutar, imeceyle taşınırdı eşyalar. Yayla, hem nefesimiz hem huzurumuzdu.”
Osmaniye’nin Kültürel Mirası
Bu kareler, yalnızca geçmişin değil, aynı zamanda Osmaniye’nin kolektif belleğinin bir parçası. Yaylaya göç, doğayla barışık yaşamanın, aile bağlarının ve komşuluk ilişkilerinin sembolü olarak hafızalarda yerini koruyor.
Bugün de Osmaniye’nin Zorkun, Maksutoğlu, Olukbaşı gibi yaylalarında yaz aylarında benzer bir hareketlilik görülse de, o eski siyah-beyaz günlerin sıcaklığı fotoğraflarda yaşamaya devam ediyor.









