Yıkılmış çatılar, dökülmüş sıvalar ve kapısına vurulmuş kilitler, geçmişin sıcak hatıralarını silemiyor. Çünkü o evler, sadece birer yapı değil, insan ruhunun mabedi olarak kalıyor.

Şair T. Tuğba Baş’ın kaleminden dökülen satırlarda, bu evlerin ne denli önemli olduğu hissediliyor. “Yüreğinin mabedidir o evler,” diyen şair, çocukluk günlerine, ninenin basma fistanlarına, dedenle anlatılan masallara, sevgiyle kurulmuş sofralara ve bayramların tatlı anılarına gönderme yapıyor.

“Ah o gidenler! Giderken çocukluğumu da götürdüler,” diyen şair, kapalı perdeli evlerin aslında gönüllerin de kapalı olduğunu belirtiyor. Bugün pek çok genç, bu anılarla büyümüş ancak onlardan uzak kalmış durumda. O eski evlerin eksikliği, beraberinde masalların, bayramların ve pamuk ellerin özlemini de getiriyor.

Cebel Köyü’nde yıkılan evler sadece fiziksel olarak değil, duygusal olarak da bir boşluk yaratıyor. Eski evlerin hatıralarını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak için çalışmaların yapılması, köy halkı ve kültürüne sahip çıkanlar tarafından önemle vurgulanıyor.

Muhabir: Öznur Atayeter