Mhp Düziçi’nde Miting Düzenledi

Mhp Düziçi’nde Miting Düzenledi Milliyetçi Hareket Partisi (Mhp) Düziçi İlçe Teşkilatı Düziçi Tuğra Sosyal Düğün Tesislerinde Miting Düzenlendi. Mitingde Mhp Osmaniye 28. Dönem Milletvekili Adayları Ruhi Ersoy ve Hakan Hakkoymaz, Mhp Osmaniye İl Başkanı Yusuf Çomu ve Mhp Düziçi İlçe Başkanı Mehmet Fatih Mart konuşma yaptı. Mitingin canlı yayının Sabır gazetesinin youtube hesabından izleyebilirsiniz. Mhp 28. Dönem Osmaniye 2. Sıra Milletvekili Adayı Ruhi Ersoy, konuşmasında, Memleketimin en güzide köşelerinden birisi, insanın insanca yaşadığı sözün, sohbetin, sağlam temeller üzerine kurulduğu, aile düzeninin, devlet düzeniyle bütünleştiği, Düziçi'mizde olmak ayrıcalıktır. Bunu her geldiğimde her defasında tekrar tekrar hissediyorum. Bugün bu toplantıya emek veren kıymetli arkadaşlarıma Düziçi teşkilatıma, ülkü ocaklarımıza yan kuruluşlarımıza adı konulmadan seferber olan hanımefendilere sonsuz teşekkür ediyorum. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Özellikle akşamın bu saatinde hanımefendilerin burada varlığını çok kıymetli buluyorum. Bizden önceki hatipler sayın milletvekili adayımız başta olmak üzere saygıdeğer il başkanımız, Türkiye'nin içerisinde bulunduğu genel durumu 14 Mayıs 2023 seçiminin ne anlam ifade ettiğini sizlere kapsamlı bir şekilde ifade ettiler. Benim sizlere sözüm ve ifadem ancak sizin vicdanınızın, sizin aile değerlerinizin, sizin insani problemlerinizin ve sizin mütevazı bu ilçenizin sorunlarının Ankara'daki sözcüsü olmak ve bütün bunları yaparken Türk milli devletini, Türk devletleriyle birlikte insanlığa mesaj verecek politikaların yanında olacağıma dair söz vermek olur. Bize mesaj Kandil'den gelmez. Pensilvanya'dan gelmez. Bize mesaj Türk dünyasından gelir. İslam dünyasından gelir. Bize mesaj, Düziçi'ndeki annelerden, bacılardan gelir. Bize mesaj, Süleyman Kıldacı kardeşimin sevgisinden gelir. Bize mesaj pasajdan gelir, paşadan gelir. Biz bu mazlumlarla, bu muhabbet dolu insanlarla birlikte kıymetliyiz. İl başkanımızın bir sözü var. Hocam bu bizim Hüseyin'di, Düziçi'nde paşa da Kadirli'de Gökhan da dikkat et başka yerlere gitmezler, gittiği yerlerden de zaten kovulurlar. Onun için onlar bizim aramızdaki Allah dostlarıdır der. Onun için o insanlara özen gösterir kendileri. Tıpkı Genel Başkanımızın özen gösterdiği gibi. Değerli hemşehrilerim, değerli büyüklerim hepinizin bakışında görüyorum,  derdi var. Dertsiz adam yok. Dünyada yaşadığımız müddetçe problemlerimiz olur. Önemli olan problemlerimizin varlığıyla problemlerimizi çözme azim ve kararlılığımızın birlikte olmanızdır. O sebeple şimdi cebinizde dolu kağıtları aşağıya inse de konuşsak şunu anlatsak dediğimiz dertlerinizi inanın elinden geldiği kadar mücadele edip çözmeye çalışacağım. İmkanım ölçüsünde. Bunu bilin. Bunun için buradayız. Ama bunu yaparken sizler bir menfaat karşılığında bunları yapmayacağım. Bir kardeşinin derdine derman olma, yarasına merhem olma imkanı olup da onu süren insanın onun gönlündeki yerinin Allah'ın yanındaki yeri kadar kıymetli olduğunu bilen bir aile kültüründen geliyorum elhamdülillah. Bu memleketin içerisinde bulunduğu iş, güç, aş, ekmek, beklentisini de biliyorum. Bunların hepsini devlet kapısından beklediğinizi de biliyorum. Devlet ve milletin birlikte yapması gerektiğine de inananlardan birisiyim. Burada toplumsal kalkınmayla adına neler yapabiliriz? Bu Düziçinin tarımıyla tarımıyla, yaylasıyla, İFAD projesiyle, kadın girişimcileriyle, kadın kooperatifleriyle aileye destek sağlamak isteyen hanımefendilere ne tür istihdamlar oluşturulabilir? Burada fırsatları nasıl genişletebiliriz? Bunlar kafa yormak gerekiyor. Benim çocuk, güvenlik için yeni açılan hastaneye girdi. Başka bir şey istemiyorum. Ya tamam. Oraya girdir diyen bizim arkadaşlarımızın tamamının çocukları arasında bile hepsini hepsini alabilecek yeri olmayabiliyor. Ama biz bu çocuklara, bu çocuklara, IFAD kapsamında iki projeyi yaptığında hastanede ya da AFAD'ta güvenlikçi olarak girdiği işin elli katı para kazanabileceğini öğretmek zorundayız. Hani bir söz var ya bana balık tutmayı öğret, balık yemeyi değil. Balık tutmayı öğretmek adına birlikte bir yolculuğa çıkacağız. Boş durmayacağız. Uyumadan gündüz yorulmadan bu memleketin imkanlarını genişletmeye çalışacağız. Buna inanın ve güvenin Allah'ın izniyle. Bir de şunu duyuyorum. Kadirli, Düziçi, Osmaniye, ya bizim Düziçi'nin bir vekili yok. Ya burada mesele dertli olma meselesi. Düziçi'nin varlığı yokluğu meselesi değil. Ben bu Düziçi'ni bilen bir evladınızım. Yirmi senedir bu Düziçi'ne araştırma yapmaya geliyorum. Bu Karayiğit Osman'ın kültürel miras kapsamında inceleten Yaşayan İnsan Hazinesi'ne aldıranların arasındayım. Rahmetli Hikayeci Köroğlu'nu doktora tezi yaptırtan İsmail Görkem'le beraber o tezleri yürüten benim. Harun Reşit'ten bu tarafa Düziçi'nin etrafındaki anlatılan hikayelerin masalların hepsinden önemlisi Karacaoğlan'ın keşfedilmesi konusunda siyaseten bugün bunları Siyaset yönümüze geldik, kültürle gelmedik. Yapılıp edilenleri yakın takip eden bir evladınızım. Ha bunlar yenilenir içilir mi, aşa ekmeğe yarar mı? Bunları nasıl işe yaradığını zaman içerisinde sizlerle beraber göreceğiz. Bu sene Ağustos ayında Karacaoğlan Festivali nasıl kapsamlı organizasyonlarla tüm Türkiye'ye duyurulur onu beraber göreceğiz Allah'ın izniyle. O sebeple burada sahiplenme meselesi bizim mecburiyetimiz. Biz Turan ülküsüne inanıp 22 milyon kilometre karede Türk devlet teşkilatları ve Turan ülküsüyle Türklüğün birliğini iddia ediyorsak burada Düziçi Kadirli denklemine boğulamayız arkadaşlar. Bizim için bu memleketteki kültürel mirasın derinliği, bu derinlikle birlikte bunların ince işçiliğini yapıp gelecek nesillere aktarılması, akademik mesleğimizdi bizim, yaşam tarzımız. Şimdi yaşayan insanlarımızın dertlerine derman bulma onlarla birlikte bu yolculuğa çıkma gibi bir mecburiyetimiz var. Ama değerli hemşerilerim, değerli annelerim tüm bunları yapabilmemiz için öncelikle ailemizi, aile değerlerini muhafaza etmemiz lazım. Biz vatan, millet, devlet ve ailenin namusu şerefiyle yaşayan topluluklarız. Kızımızı kına gecesi yapmadan, kına yapmadan gelin etmeyiz. Evine, ocağına kurban olsun, aile kurulsun diye. Bütün bunların hepsinin arkasında anlamlar vardır. Biz Kız Beşik'te çeyiz sandıkta deriz. Onun iffeti, namusuyla helaldir, yuva kurmasını isteriz. Ceketimi satar, çocuğumu okuturum deriz. Bütün bunlar bizim aile değerlerimizle ilgilidir. O sebepten dolayı bizim aile değerlerimizi sağlam tutmamız lazım. Ama bu memlekette aile değerlerini korumak ve aileyi anayasal güvence altına almak istediğimiz için 6’lı masa karşımıza çıktı. Çok affedersiniz LGBT lobisinin etkisinde kaldı. Aile bir kadın ve bir erkekten oluşur. Maddesini kabul etmeyerek gündeme getirmedi. Biz bu konuda Türkiye'yi indirip kaldırma niyetindeydik ama deprem olduğu için bu meselelerle uğraşmayı kendimize şu an uygun bulmadık. Nasip olur seçilirsek ilk tartışmalardan birisi bu olacak. Önümüzdeki günlerde buna dikkat edin Birincisi biz çekirdek aileyi muhafaza etmek zorundayız. İkincisi çekirdek aileyle beraber milli kültürümüzün mayası olan aileden devlete gidişi boydan buduna budundan millete gidişi muhafaza etmek zorundayız. Bizim için devlet, baba, vatan, ana, millet onun çocuklarıdır. Şimdi biz devlet babanın, vatan ananın çocukları olarak devletimiz ne durumda? Buna bakmak durumundayız. Bir milletvekilinin görevi az önce bahsettiğim sizin beklentilerinizi, şehrinizin beklentilerini, ailenizin beklentilerini elbette yönetmek, karşılamak. Ama aynı zamanda babamız olan devlet, vatanımız, anamız diyorsak bu ne durumda? Türkiye'nin kimler, nasıl uğraşıyor? Önce onlara bir bakalım. Türkiye'de yaşanan seçim mi yoksa ülkenin geleceğiyle ilgili bir mecburiyet tercihi oylama mı, referandum bunun adını verelim.” İfadelerini kullandı. Mhp 28. Dönem Osmaniye 3. Sıra Milletvekili Adayı Hakan Hakkoymaz, konuşmasında, “Devlet, ebed, müddet diyerek çıktığımız yolda, Devlet ve milletiyle her şeyden önce Türkiye diyerek çıktığımız yolda yıllardır emek emek, omuz omuza, gönül gönüle birlikte yürüdüğümüz yollarda vakit geldi çattı. Aziz Düziçili hemşehrilerim, söz sırası artık sizde. Sözümüz devletin kutlu yarınlarına, kutlu yürüyüşlerine ve geleceğimizin kutlu teminatına sözümüz 5 bin yıllık maziye salmış kutlu yiğitlere, kutlu devletlere, Malazgirt'lere, Çanakkalelilere on beş Temmuz'lara. Geldiğimiz dönem itibarıyla birileri bizleri Soğana, sarımsağı hapsederek, Kandil, Pensilvanya arasına hapsetmeye çalışıyor. Ama ben biliyorum ki burada Düziçili hemşehrilerim, vatan söz konusu olduğu zaman devlet söz konusu olduğu zaman bayrak söz konusu olduğu zaman dün o bayrağını çiğnetmediği gibi bugün de o bayrağını çiğnetmez. Dün o ezanını dindirmediği gibi bugün de ezanını dindirmez. Dün şehitlerinin, kutlu yiğitlerinin vicdanını, ruhunu sızlatmadığı gibi, bugün de sızlatmaz. Evet, ne diyor? Düziçi destanında haksızlığa eğilmedi başımız. Ezan sesleriyle dolsun arşımız. Bayraklar açılsın çalsın marşımız. Bugün kurtuluşa erdi düz için. Elhamdülillah bizim için bizim Üç gün, dört gün sonraki yapılacak olan seçimde devletsizlere, milletsizlere, vatansızlara, devleti masa üstünde paye etmek isteyenlere en gür şekilde, en güzel cevabı vereceğinin teminatı işte bu meydanlar. Bu meydanlar Türk'ün çağı, türkün asrının kükrediği bu dönemde. Yüz yıllık uykudan uyanılan bu dönemde Türk'ün kutlu yürüyüşlerine el birliğiyle, gönül birliğiyle, omuz verecek, gönül verecek mühür vuracak. Sandıkta kullanacağımız oylar, Dün Malazgirt Ovası'nda kefene sallanan kılıçlar, Kurtuluş Savaşı'nda düşmana sıkılan kurşunlar, 15 Temmuz'da Gölbaşı'nda Hilal Bıyıklıların şehadetine bir vefa örneği olacaktır. Ben bu duyguya düşüncelerle yapılacak olan seçimde gireceğimiz seçimdeki kullanacağımız oyun hassasiyetiyle vuracağımız oylar Kandil'de terör mağaralarına atılacak bombalardır. Vuracağımız oylar terör elebaşlarına sıkılacak kurşunlardır. Vuracağımız oylar medeniyetimizin ve devletimizin kutlu yürüyüşüne omuz verecek, gönül vuracak oylardır. Bu duygu ve düşüncelerle sizleri sandığa hep birlikte güçlü bir şekilde, güçlü bir iradeyle gidip bir oyumuzu Türkmen Beyimiz, Türk'ün bilye lideri, yüce liderimiz Devlet Bahçeli Beyefendi nezdinde üç hilalimize, bir oyumuzu da kutlu yürüyüşlerimizin, güçlü bir şekilde devamı noktasında meclis iradesindeki temsiliyetin devamı noktasında cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan beyefendiye diyerekten söz sırası size sizde deyip, sizleri alemlerin Rabbi olan yüceleri yücesi Allah'a emanet ediyorum.” İfadelerini kullandı. Mhp Osmaniye İl Başkanı Yusuf Çomu, “Huzur güvenin olduğu yerde üreten verimli, başarılı bir toplum olacağına yürekten inanıyoruz. 15 Temmuz meşru hükümetin devletimizin yanındayız diyen bir lider, Cumhur İttifakı, Cumhurbaşkanlığı hükümet etme sisteminde inşallah aziz milletim, aziz yüzücüler, sıra sende diye destek vereceğiz. Görüyoruz bazı yerlerde sana söz diyenler, bazı billboardlarda görüyoruz. Hani 2019 yılında aynı şekilde biz belediyelerde kimsenin aşıyla, ekmeğiyle oynamayacağız diye yola çıkanlar ama ertesi gün yerel manada belediyeleri alınca milleti unutanlar nasıl sana söz diyebiliyorlar. Bunun takdirini de sizlere bırakıyorum. Hangi sözden bahsediliyor? Hangi sözlerini tutmuşlar da sana söz diyor bu aziz millete. Bunun idrakinde olarak 14 Mayıs sabahı sandığa gideceğinize gönülden inanıyorum. Ülkenin güven ve istikrarı bizim açımızdan çok önemlidir. Sayın liderimiz her şeyden önce hep birlikte Türkiye dediğine göre, Bu söze gönülden katılmalıyız. Onurgalı çizgisi, ilkeli, duruşu olan, vatanına, bayrağına, milletine sevdalı bir lider, bir hemşehrimiz olduğunu desteğimizle göstermemiz çok önemlidir. Benim aklım hep Türkiye diyen bir hemşeriyi desteklememiz çok önemlidir. Yeni Türkiye'de yeni yüzyılda Milletin ve devletin ihtiyaçlarına göre ekonomik, sosyal, kültürel gelişmeler gerçekleşeceğine önümüzdeki dönemde çok inanmaktayız. Atalarımız tarafından bize emanet bırakılan aziz ve kadim toprakları gelecek nesillere gelişmiş, katılmış bir ülke olarak emanet bırakmamız çok önemlidir. Bir yerde birlik, dirlik zayıflamışsa, başarı ve düzenden kesinlikle bahsedilemez. 14 Mayıs'ta iktidar hedefine ulaşmak için burada gelmiş birlik beraberlikteler. Küçük meseleleri büyütüp fırtınalar estirmek bizlere yakışacak herhangi bir durum olmadığını her zaman söylüyoruz. Geleceğimize birliğimiz, dirliğimiz olmazsa zarar vereceğimize de gönülden inanıyoruz. Bardağın dolu tarafını görmemizde çok büyük faydalar olduğuna yürekten gönülden inanıyoruz.” İfadelerini kullandı. Mhp Düziçi İlçe Başkanı Mehmet Fatih Mart, konuşmasında, “Vatan ve bayrağa sahip çıkmak için söz, karar, yetki hepinizde. Vakit mührü MHP'ye yetkiyi Cumhur İttifakı'na verme vaktidir. Tüm cihanın da bildiği gibi Türklük yıkılmaz bir kaledir. Bu kalenin de harcı köylerimizdir, köylülerimizdir bize 7/24 kapılarını açan ve kapı kapı dolaşarak hepsinin ayrı ayrı kucak açtığı şehirleşmenin mihenk taşlarından Böcekli, Atalan, Yarbaşı, Ellek beldemizdeki aziz kardeşlerimize de canı gönülden şükranlarımızı sunuyorum. Sıra sende Düziçi, mahalle mahalle, sokak sokak, Cumhur İttifakı ve Milliyetçi Hareket Partisi'ne mührü vurma zamanı. 14 Mayıs 2023 tarihinde hem 13. Cumhurbaşkanımızı Hem de 28.  dönem milletvekili genel seçimi yapacağız. Vakit yaklaştıkça zillet ittifakının ve bu ittifakın yanında yöresinde konuşlanan çıkarcıların korkuya kapıldığını, uykuların kaçtığını görüyoruz. Gelen Türk'ün asrı geleceğin gücü Türkiye olacaktır. İnancımız budur, iddiamız budur, irademiz budur. Bu nedenle 14 Mayıs seçimleri yeni yüzyılın demokratik eşiği Milli ve manevi değerlerin rehberleriyle geçilmesi gereken ilk kavşaktır. Yedi düvelin bileğini sandıkta bükmek için milletimize güveniyoruz. Teslim olmayacağız, taviz vermeyeceğiz, tehir etmeyeceğiz. Millet diyeceğiz, vatan diyeceğiz, al bayrağın altında hep beraber toplanıp, bağımsızlığa asla gölge düşürmeyeceğiz. Sözümüz söz olsun, ezan susmayacak, bayrak inmeyecek, bu vatan bölünmeyecektir. Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti kıyamete kadar baki kalacaktır. Devlet ve milletiyle hep birlikte ve her şeyden önce Türkiye olarak sonsuzluğun ufuk çizgisinde kutup yıldızı gibi parlamak kaderimiz olacaktır. Sıra sende Düziçi, biz teşkilatımızla beraber üç yıl boyunca girmedik kapı, sıkmadık el bırakmadık. 14 Mayıs'ta zalimleri mağlup, bozkurtları galip eyle ya Rabb'i. Ne mutlu Türk'üm diyene" ifadelerini kullandı.